Yalanınızı Seveyim
Lig bitince basın, transfer haberlerine yoğunlaştı. Basına bakarsanız dünyaca ünlü futbolcular süper lige geliyormuş. Kulüplerin kasasında dünyaca ünlü futbolcu alacak para yok ama bu futbolcular bedelsiz geliyorlarmış. Ben bedelsiz gelmeleri için bir sebep göremiyorum.
Osman Duman
Gelmek istediği takımın Avrupa’da sportif başarısı olsa belki, o da yok. Vasat futbolculardan birisi olsa yine belki ama dünyaca ünlü futbolculardan bahsediliyor. Adı geçen futbolculara Araplar, bilmem kaç deve yükü para verirler. Çinliler adamlara her gün ayran içirir, tahtırevanla maça götürürler. Adamlar bu şartlar altında niye süper lige gelsin ki? bu tür haberlerle kimin ekmeğine yağ sürdükleri ortada. Okuyucu sayısını artırmak veya reyting rakamlarını yukarı çekmek amacıyla durduk yere yalan söylüyorlar.
Basında çıkan her transfer haberine inanmayın derim. Haber zenginliği ve reklam alt yapısı oluşturabilmek için aslı astarı olmayan sayısız haber yapılıyor. Ellerinden gelse Ronaldo veya Messi için bile, süper lige geliyor diye haber yapacaklar. Ben atlamış olabilirim, belki de yapmışlardır. Firmalar okuyucu sayısına veya reyting rakamlarına göre reklam veriyorlar. Haberin asılsız olduğunu düşünenler bile merak ederek okuyor veya seyrediyorlar. Böylece yayın kuruluşunun reklam almasına yardımcı oluyorlar. Fatih Terim görevi bırakalı aylar oldu. Dönüyor diye sayısız haber yapıldı. Kulübe başkan olacak dediler, Avrupa’nın büyük kulüplerine yakıştırdılar. Kamuoyunda heyecan uyandırıp, hatırı sayılır miktarlarda reklam aldılar.
Zaten iyi niyetli taraftarlar bu tip haberlere çok çabuk inanıyorlar. Biliyorsunuz habere ulaşmak artık çok kolay. Mesela cep telefonunundan arama motorunun mikrofonuna “fenerbahçe son dakika transfer” diyorsunuz, onlarca haber dökülüyor ekrana. Transfer haberleri her dakika değişiyormuş gibi, günde bu şekilde birkaç kez arama yapan taraftarlar var. Her haber öncesi mutlaka reklam görmek zorunda bırakılıyorsunuz. Böylece yayıncı kuruluşun reklam elemanı gibi çalışıyorsunuz.
Aslında bu tür haberler, haber değil tatlı birer yalan. Sonuçta iftira değil, suç teşkil etmediği sürece herkes memnun. Şikayetçi olanı duymadım ama bilinçli okuyucudan tonla küfür yedikleri kesin. Merak edenler haberin altındaki okuyucu yorumlarına göz atabilirler. Ancak bu yalan haberler sayesinde hem kulüpler, hem de sporcular sürekli gündemde kalıyorlar. O yüzden itiraz eden yok, yalanınızı seviyim diyen olmuyor. O görevi okuyucuya bırakmışlar.
Her duyduğunuza, her okuduğunuza inanmayın. Başka kaynaklardan araştırın, sorgulayın. Belki sporda bu tür asılsız haberlerin fazlaca bir önemi olmuyor. Ama siyasi ve güncel haberleri, hemen kabullenmemek lazım. Yazılanları, söylenenleri hatta görüntüleri akıl süzgecinden geçirmek gerekiyor. Konu hakkında bilgi sahibi değilseniz trollerin oyuncağı olursunuz. Zaten haber sosyal medya kaynaklıysa, bir çoğu algı amaçlı yapılmış olabiliyor. Okuyucu veya seyirci bu tür haberlere ilgi gösterdikçe, basın veya birileri bu ilgiyi istismar ediyor. Dikkat edin kendinizi kullandırtmayın.
Sağlık ve huzurla kalın.