Yakındaki Uzaklar – 1
Dağlar, oturduğunuz evin, çalıştığınız ofisin penceresinden, olduğundan daha uzak görünürler. Zirvelerinden de şehirler çok yakın görünürler. Bir kaç adımda varacağınızı zannedersiniz, şehrin göbeğine.
Bazı dağlar ağaçtan yoksun olsa da, uzaktan görüldüğü gibi taştan, kayadan ibaret değildir. En nadide çiçekler dağların eteklerinde, kanyonlarında yetişir. Yamaçlarında keklikler, bıldırcınlar sürü halinde gezer. Yazın en sıcak günlerinde bile, buz gibi akan dereler bulabilirsiniz dağların bağrında. Yokuşlarda bunaldığınız anlarda, ılık rüzgârıyla serinlersiniz. Dağ ne kadar yüksekse, zirvede hava o kadar soğuktur, tedbirli olmanız gerekir. Ani yağış ve çıkması muhtemel fırtınalar için de, dikkatli olunması gerekir.
Dağlar, aslında kendinizi koruyabileceğiniz birer doğal sığınak ve kaledir. Yeter ki biraz bilgi ve tecrübeniz olsun, kendinizi olası tehlikelerden her zaman korursunuz. Bir dağ yürüyüşü veya tırmanışı için öncelikle uygun donanım ve uygun hava şartları gerekir. Yalnız başına yapılabilecek bir aktivite de değildir, ekip işidir.
Araçtan inip sırtınızı şehire, yüzünüzü dağa çevirdiğiniz anda macera başlar. Artık asfalt yollar bitmiş, dar patikalar ve keçi yolları başlamıştır. Yolunuz genellikle yokuş, bazen oldukça diktir. O yüzden, yeterli kondisyona sahip olmanız gerekir. Öncelikle herhangi bir sağlık sorununuzun olmaması gerektiğini, söylemeye gerek yok zaten. Rastgele adım atamazsınız, her adımınızı dikkatli bir şekilde atmanız gerekir. Patikalar ve keçi yolları üzerinde, her zaman irili, ufaklı taşlar bulunur. Ayak burkulmalarına hatta kırıklara bile sebep olabilir. Elinizde bulunduracağınız bir yürüyüş batonu, daha dengeli bir yürüyüş için faydalı olacaktır.
Mutlaka ayak bileğinizi saran, uygun bir yürüyüş ayakkabısı seçmelisiniz. Sırt çantanızda yağmurluk, yedek çorap ve çamaşır bulundurmanız faydalı olacaktır. Alüminyum bir su matarası, her zaman bir su şişesinden daha iyidir. Belinizde veya sırt çantanızın kenarında, rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Güneşten koruması da kolaydır. Çantanızda çakı, çakmak veya kibrit bulundurmanız gerekenler arasında. Her mevsim, başınızda bir şapka olması sizi güneşten, yağmur ve rüzgârdan koruyacaktır. Güneş gözlüğü, açık havada görüş alanınızdaki parlamaları engeller.
Kapsamlı bir yürüyüş yapacaksanız, fener veya tepe lambası, pusula, düdük, tam şarjlı bir cep telefonu, mutlaka yanınızda bulunmalı. Gruptan kopmalarda, düdük, birbirinizi bulmak için lazım olacaktır. İlk yardım çantası da, grupta en az bir tane olması gerekir. Cep telefonları bulunduğunuz yerde çekmese bile, her zaman acil aramalara açıktır. Bir tehlike anında, yaralanma veya kaybolma durumunda irtibat sağlayacağınız 112 çağrı merkezi, koordinatlarınızı kurtarma ekiplerine vererek, kurtarılmanızı sağlar.
Grup halinde yürüyüşlerde, aranızda en az 5-6 metre mesafe bırakarak yürümelisiniz. Yürüyüş temposu, düşük tempoda yürüyenlere göre ayarlanmalıdır. Sık sık ekibin tam olup olmadığı, kontrol edilmelidir. Her iki kişiyi birbirinden sorumlu tutmak da kaybolmalara karşı iyi bir önlemdir. Zaten bunları, grup rehberiniz ayarlayacaktır. Rehbersiz gitmeyin diyorum. Rehberiniz yoksa bile, aranızda tecrübeli ve bölgeyi iyi bilen bir kaç kişi bulunsun.
Bir konuya açıklık getirmekte, fayda var. Yürüyüş dağın herhangi bir bölgesinde yapılacaksa, bu aktivite doğa yürüyüşü olarak tanımlanır. Dağın zirvesine çıkılacaksa, ip veya başka bir araç kullanılmasa bile, dağcılık faaliyeti olarak tanımlanır. Çünkü dağların zirvesine giden yol, genellikle sarp yokuş ve kayalıktır. Zirveye çıkmak, büyük çaba ve güç ister.
Dağcılık sporu, kişinin stres faktörleriyle baş etmesini kolaylaştırır. Heyecan arayışını tatmin eder, özgüvenini artırır.
Bir de bulduğunuz gibi bırakın dağları, çöpünüzü oralarda bırakmayın. Hatta bulduğunuz atıkları bile toplayın, doğanın dengesini bozmayın. Bırakacağınız bir kola kutusu bile, içene girecek birçok karıncanın ve böceğin ölümüne sebep olacaktır.
Bir başarı öyküsüdür, her tırmanış. Azmin, kararlılığın ve başarının zirvesidir, dağların zirvesi. Çık yurdunun dağlarına, gönlüne göre gez, dolaş. Gitmediğin yer senin değildir, gidersen dağlar senindir. Sandığın kadar uzak değil dağlar, zirveler. Azimli ve kararlı olursan, ayakların götürecektir seni ulaşılmaz sandığın zirvelere. Ben komando değilim diyorsan, unutma ki “Her Türk Asker Doğar”.
Devam edecek…
Fotoğraflar : Sacit Amil (Dağ Kayakçısı, Sporcu)