Tapie: Marsilya’nın Efsane Başkanı Öldü
Bernard Tapie… Fransa’da çok önemli bir figürdü. Fransız sporuna damgasını vuran bir kişi olarak ünlendi. Tapie; sadece sporda boy göstermedi; Fransızların ilgi duyduğu her alanda ön plandaydı; Sanatta, politikada, medya dünyasında, ekonomide her yerde… Bu çok yönlü karizmatik Fransız, bu pazar sabahı 78 yaşında hayata veda etti.
2017 yılında Bernard Tapie bir televizyon programında, “İnsan 70 yaş sınırını geçince, son sınav olan ölüme doğru gidiyor; bu gerçeği kabul etmek lazım. Bu benim için bir sorun değil; çünkü çok keyifli bir hayatım oldu; ayrıca çok şanslıydım çünkü hayal edemeyeceğim mutluluklar yaşadım”. Bu sözlerin sahibi Tapie, bu pazar sabahı hayata veda etti. Son 3-4 yıldır akciğer kanseriyle savaşıyordu 78 yaşındaki Marsilya’nın eski başkanı… Hastalık en sonunda bu güçlü figürü teslim aldı!
Bisikletten futbola
Türkiye’de pek çok futbolsever Tapie ismini Marsilya Başkanı olarak tanımıştır. Ancak iş adamı sıfatıyla Bernard Tapie, futbola adıma atmadan önce bisiklet dünyasındaydı. 1984 yılında Tapie, La Vie Claire adı altında kendi bisiklet takımını kurdu. Bu takımın en popüler pedalı ise Bernard Hinault’duydu. Bir benzetme yapmam gerekirse, Hinault o dönemin bisiklet dünyasının Messi’si ya da Ronaldo’suydu.
Üst üste tam 5 defa Fransa Turu’nu kazanan Hinault, son zaferini La Vie Claire forması altında elde etti. Hinault’nun bu zaferi Tapie’nin Fransa’daki popülerliğine çok büyük katkı sağladı. Karizmatik özelliğiyle Fransızların çok beğendiği bir figüre dönüşen Tapie, daha sonra astronomik bir bedel karşılığında ABD’li pedal Greg LeMond’u transfer etti. ABD’li pedal, Tapie’nin yatırımını karşılıksız bırakmadı ve Fransa Turu’nda La Vie Claire forması altında şampiyonluğa uzandı.
Sıra futbolda
Bisikletteki başarılarından sonra Tapie, 1986 yılında, o sıralar dibe vurmuş durumdaki Marsilya’yı sembolik bir ücret karşılığı 1 Fransız frangına satın aldı. Tapie dönemiyle birlikte Marsilya, Fransa’nın en başarılı takımı oldu. Tapie’nin 7 yıllık başkanlığı döneminde Marsilya 4 lig şampiyonluğu ve 1 kere Fransa Kupası’nı müzesine götürürken, bir defa da Avrupa Şampiyon Kulüpler (Şimdiki Şampiyonlar Ligi) kupasında mutlu sona ulaştı. Avrupa’daki zafer 1993 yılında elde edildi ve ilk defa bir Fransız takımı böyle bir başarının sahibi oldu. Bu şampiyonluktan önce Marsilya, 1990’da yarı finalde, 1991’de ise finalde kaybeden taraftı…
Marsilya başkanlığı sırasında Tapie, yatığı flaş transferlerle Fransız spor medyasının gündeminden hiç düşmedi. Ses getiren ilk büyük transferi 1986 yılındaki Alain Giresse’ti. Tapie, o dönem Fransız futbolunun en büyük yıldızını Bordeaux’dan Marsilya’ya alıp getirdi. Tapie’nin bir başka dikkat çeken transferi İngiliz Chris Waddle’dı. Ayrıca Jean Pierre Papin de Marsilya’daydı. Bu arada Jean Tigana, Enzo Francescoli, Basile Boli, Manuel Amoros’u da unutmamak lazım! O yılların harika takımıydı Marsilya ve bu eserin sahibi Paris doğumlu Bernard Tapie’ydi.
1989 yılında Marsilya, harika kadrosuyla hem lig hem de kupa şampiyonluğuna uzandı. O yıllarda Marsilya kazandıkça, Tapie de çok ünlendi. Siyasilerle ilişkisi de dikkat çekmekteydi. O dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterand ile arası çok iyiydi. Kulüp başkanlığının ilk yılında Tapie’nin Marsilya’sı Fransa Kupası’nda final maçına çıktığında, final maçını izlemek için François Mitterand da statta gelmişti.
Tapie’nin en büyük hatası
Avrupa Şampiyonluğuna ulaştığı sezon Marsilya’nın, Valenciennes ile oynadığı Fransa Ligi maçında şike yaptığı ortaya çıkınca, 1996 yılında Marsilya küme düşürülürken, Bernard Tapie de aylar sürecek hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza Tapie-Marsilya birlikteliğinin sonu olurken, aynı zamanda Tapie’nin politik hayatını da bitirdi. Bu arada, Fransa’nın sayılı zenginleri arasına girip zor günler geçiren Adidas’ı satın alan Tapie, bu süreçte Fransız bankası Credit Lyonnais ile de yaşadığı hukuki sorunlardan dolayı da ciddi darbeler alıp, çok fazla para kaybetti.
Tapie’nin Adidas yüzünden Credit Lyonnais ile yaşadığı hukuki süreç 2000’li yıllarda da devam etti. 2008 yılında Mahkeme, Tapie’yi haklı bulup, bankanın Tapie’ye 400 milyon euro ödeme yapmasına karar verdi. Ancak süreç bitmedi. 10 yıl sonra 2017’de bir başka mahkeme, bu defa Tapie’nin aldığı 400 milyon euroyu bankaya geri ödemesine karar verip, Tapie’yi evrakta sahtecilik yapmakla suçladı ve bundan dolayı 5 yıl hapis cezası talep etti.
Devam eden duruşmalar sonunda 2019 yılında mahkeme, Tapie’ye verilen hapis cezasını kaldırdı. Tüm bu süreçle yaşanırken, 2017’de Tapie akciğer kanserine yakalandığını kamuoyuyla paylaştı. Hastalığı sırasında, sık sık medyada boy gösteren Tapie, kendisiyle ilgilenen doktorlara teşekkür etmeyi unutmadı. Ve bugün Tapie, yaşadığı ve yaşattıklarıyla bu dünyadan göç edip gitti.