Şenol Güneş ile Olmuyor

Bu maç 2-1 galibiyetimizle bitseydi bile ben bunları yazacaktım.

Sentez/ Abdurrahman Pala

Sanmayın 2 puan kaybettik diye Şenol Güneş’i eleştiriyorum.

Bu kadar Avrupa takımlarında oynayan yıldızlarımız var.

Türkiye Ligi’nde oynayan çok formda oyuncularımız var.

Bu yıldızlara “Çıkın oynayın taktik, plan, senaryo size ait” deseniz  Şenol Güneş’in oynattığı futboldan daha iyi maç çıkarır. Daha iyi sonuçlar alır.

Maç başladığında “takımın üzerinden ölü toprağı kalkmış” eski günlerine dönüyorlar diye düşündüm. İlk yarıda 2-0 skoru bulunca da rahat bir maç çıkaracağımıza sandık. Kontataktan da rakibin golü gelince bizim takımız disiplin, oyun planı, kimin ne yapacağı, hiçbir şeyin anlamı kalmadı.

2-1 den sonra  takım ne oynuyor? Ne yapmak istiyor? Oyun planı ne? Skoru korumaya mı yoksa atak yapmayı mı? Düşünüyor? Kimse anlamadı.

İkinci yarıda çıkarılan Yusuf Yazıcı, ardından oyundan alınan Cengiz Ünder milli takımın direncini tamamen bitirdi.

Yusuf orta sahada rakibin çıkmasını önlüyordu. Cengiz sağ kanatta rakibin çıkmasını engelliyordu.

Bu yaşanan 30 dakikalık rezalet futbolun ve sonunda kaybedilen 2 puanın faturası Şenol Güneş’e çıkar.

Hakan Çalhanoğlu gibi rüştünü ispat etmiş dünyanın önünde şapka çıkardığı futbolcuyu farklı yerde oynatarak verimsiz hale getiren de Şenol Güneş’tir.

Şenol Güneş Burak Yılmaz’ı çok sevebilir. Türk milli takımı söz konusu olduğu zaman duygusallığa gerek yoktur. Burak Yılmaz son 20 dakika’da ayakta duramıyor. Şutunu bile atamıyor. Cengiz’i Yusuf’u oyundan alan Şenol Güneş, Burak’ı oyundan alamıyor.

Kenan Karaman maçtan çıkmadan önce 10 dakika sakat sakat oynadı.

Kenara işaret de vermiş ama oyundan alınmadı.

Yediğimiz son dakika golünde kaleci 4 kişilik baraj istiyor. Onu tamamlaması gereken Burak ortada ahkam kesiyor. Baraja girmiyor. Topa müdahale de etmiyor.

Ayağına top değmiş herkes bilir ki; son dakika son saniyede bir serbest vuruş kazanıldıysa bunun orta değil mutlaka kaleye şut olacaktır. Karşılayan takımın mutlaka şuta göre organize olması gerekirken, bizim defans kurgumuz böyle değildi.

Kaleci Altay kapattığı köşeden gol yedi.

Letonya karşısında 2-0 öne geçmişken maçı 3-3 tamamladık. O zaman Şenol Güneş’i savunanlar “Nazar boncuğu” diyorlardı. Geçmiş yazılara bakın biz o zaman daŞenol Güneş’in yanlışlarını ortaya koymuştuk.

Bu maçı kazansaydık 10 puan yapacaktık. Cebelitarık maçıyla da 13 puana yükselecektik.

Bu beraberlikle 4 takımı birden iddia sahibi yaptık. Üçüncü maçımız da bu periyotta Hollanda ile deplasmanda oynayacağız.

Buradan da şansı kaybedersek Şenol Güneş’i nasıl savunacak?

Nasıl doğru yaptığını söyleyeceksiniz?

Merak ediyorum.