Şehir Eşkiyaları

Trabzonsporun şampiyonluk kupasıyla taraftarlarını selamlayacağı Altay maçı öncesinde satışa sunulan bilet fiyatlarında, tepkilere neden olan bir fırsatçılık yaşandı. Kale arkası biletleri 500 liradan satıldı. Maçı daha iyi bir konumdan seyretmek isteyenler, konumuna göre 1500-2000 lira ödedi. VIP bilet fiyatları 4000 liraydı. Şampiyonluk için neredeyse kırk yıl beklemiş taraftarın ödülü bu olmamalıydı. Fahiş fiyatlardan bilet satılması, kupa mutluluğunu yaşamak isteyen taraftarların hevesini kursağında bıraktı. 

Osman Duman

Şampiyonluk maçında stat dışında kalan seyircilerin görüntüleri, tüm dünyada ilgiyle izlenmişti. Görüntüler Trabzonspor için iyi bir tanıtım videosu oldu. Kulüp milyonlar harcasa böyle bir tanıtım videosu çekemezdi. O gün dışarıda kalan taraftarların büyük bir kısmı parası olmadığı için stada girememişti. Taraftarların fedakarlığına karşın, yönetimin bu tutumu tüm sporseverler tarafından yadırgandı. Şampiyonluk fedakar seyirciyle kucaklaşmak yerine, fırsatçılığa dönüşmemeliydi. 

Ne yazık ki ülkemizde son yıllarda yaşanan fırsatçı tutumlar, ülke ekonomisine ve vatandaşların bütçesine büyük ölçüde zarar veriyor. Döviz fiyatları bir lira artacak olsa, market etiketleri ve pazar fiyatları çok daha fazlasıyla artıyor. Döviz düşse bile etiketlerde herhangi bir değişiklik yapılmıyor. Bir türlü önüne geçilemeyen bu fırsatçı tutum, yüksek enflasyonunun sebeplerinden birisi. Fahiş fiyat artışları sebebiyle vatandaşlar zaruri ihtiyaçları dışında alışveriş yapamıyor. Bu sebeple market ve pazarlarda eski canlılık yok. Aslında daha fazla kazanma hırsı, fırsatçı esnafın kendisini de tehdit ediyor. Ramazan ayı gelince temel gıda maddelerine, kar yağınca meyve ve sebzeye zam yapmak zaten alışkanlık haline getirilmişti. 

Vatandaşlar daha düşük maliyetli ev alabilsin diye konut kredilerinde yapılan faiz indirimi, her seferinde fırsatçılığa dönüşüyor. İndirim söylentisi başlar başlamaz, tüm ilanlar güncelleniyor. Böylece faiz indirimi alıcılara değil müteahhitlere ve emlakçılara yarıyor. Konut ve dükkan kiralarındaki artış çığırından çıkmış durumda. Daha fazla kira getirisi sağlamak için ev ve dükkan sahipleri, eski kiracılarını çıkarmak için uğraşıyor. Kiracılar çıkmamak için direniyor, adliyeler tahliye davalarından geçilmiyor.

Fırsatları ranta çevirmek için pusuda bekleyenler, bu ülkeye en az terör örgütleri kadar zarar veriyorlar. En büyük zararı sabit ve dar gelirli insanlar görüyor. Öyle ki memur ve işçi maaşlarında yapılan artışları bile fırsat olarak görüyorlar. Maaşlara yapılan zamlar, etiketlere yansıtılınca para yine fırsatçıların cebine giriyor. Cüzdanları doldukça vicdanları tükeniyor. İnsanların hem parasını hem de sabrını tüketiyorlar. Bunlar para cezasıyla akıllanmaz, şimdiye kadar verilen para cezaları işe yaramadı. Belki de terör örgütü kapsamına alınarak, yargılanmaları ve cezalandırılmaları gerekir. Dağda biten terörünün, şehirlerde ortaya çıkmasına müsaade edilmemelidir. 

Sağlık ve huzurla kalın.