Olimpiyat, Paralimpik yaşanır, yaşatılır…
Türkiye sporda zor bir dönemeçten geçiyor. Doğru strateji, seri ve isabetli karar, ivmesini kaybetmeyen bir hareket yeteneği ile Avrupa’nın devleri arasına katılabileceğimiz bir sürecin en kritik evresini yaşıyoruz.
Türkiye’nin vitrini, lokomotifi ve uluslararası dev projelerin kalbidir İstanbul. Zaten, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, bu gerçeğe vurgu yapı- yor. İstanbul’un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na adaylığını resmen ilan ettiği gün, tüm spor dinamiklerini bu hedefe yoğunlaşmaya davet ederken, İstanbul kazanırsa, bu kazanıp Türkiye olur gerçeğine de işaret etti.
2012 Avrupa Spor Başkenti İstanbul’da yapılacak tüm çalışmalar, 2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığımıza hizmet edebilmeli. Metropolümüz, 20 milyonu zorlayan çocuk- genç yoğun nüfusunu, olimpiyat bilinciyle harmanlayabilmeli. 7’den 70’e… Olimpizm bilinci, kurslarla, derslerle, teorik çalışmalarla öğretilemez. Bu çabalar, birinci vitesle Formula pistlerinde performans üretmekten farksızdır. Olimpiyat, Paralimpik yaşanır, yaşatılır.
İstanbul’da yaş grupları düzeyinde uluslararası ölçekli olimpik ve paralimpik sahnesi açmak, 2012 Avrupa Spor Başkentliği için bir şanstır. Yaz başı; Mayıs, Haziran ya da güz başı Eylül, Ekim’de bu uluslararası Olimpik-Paralimpik Minikler sahnesinin açılabilmesi, 2012 Spor Başkentliği ve 2020 Olimpiyat adaylığı adına mükemmel bir hizmet havzası olabilecektir. Yıllardır, bıkmadan, usanmadan Minikler Olimpiyadı ve Paralimpik’ini gündemde tutuyoruz. Bu organizasyonda kaç ülkeden, kaç çocuk getirileceği, kaç branş olacağına takmayalım. Önemli olan işin misyonu, niteliğidir, niceliği değil. Ataköy’deki Dünya Salon Atletizm Şampiyonası üç günde nasıl sarıp sarmaladı İstanbul’u. Bunu yaşayarak, yaşatarak, alnımızın akıyla çıkarak gördük. Olimpizm kulvarında, bu yıl atılacak her adım, Olimpiyatlara aday İstanbul, bir diğer deyişle Türk Sporu adına çok değerli bir kazanımdır. Saygılarımla…