Maç mı Seyrediyoruz Tiyatro mu?
Hızlı oynayan bir takımın oyun düzenini bozmak ve temposunu düşürmek için oyunu yavaşlatmak taktik olarak kabul edilebilir. Ancak oyunu yavaşlatmak için sakatlanma bahanesiyle daha doğrusu numarasıyla, sık sık oyunun durmasına sebep olmak kabul edilemez. Her maçta neredeyse an az, on on beş dakika rol yaparak zaman geçiriliyor. Maç sonuna eklenen duraklama süresi ise üç beş dakika. Avazı çıktığı kadar bağıran ve yerlerde yuvarlanan oyuncuya, çoğu kez rakibin en ufak bir müdahalesi bile olmuyor. Müdahale olup olmadığını tespit etmek için yavaşlatılmış tekrara bile gerek yok. Hareketler o kadar yapmacık ki görmemek için kör olmak gerekiyor. Ayağı bacağı kopmuş gibi feryat eden futbolcular amacına ulaşınca, hiç bir şey olmamış gibi oyuna devam ediyorlar. Maç seyretmeye gelen taraftarlara, tiyatro seyrettiriyorlar.
Osman Duman
Hakemi aldatmaya yönelik bu hareketler, rakip takımın atağını faul gerekçesiyle durdurmak için yapıldığı gibi serbest vuruş ve penaltı kazanmak için de yapılıyor. Spor programlarında bu tür hareketler yorumcular tarafından seyirciye tek tek gösteriliyor. Maç sonrasında tüm tartışmalı pozisyonlar, yavaşlatılmış tekrarla ekrana yansıtılıyor. Numaracı sporcular böylelikle deşifre ediliyor. Ama bu huylarından bir türlü vazgeçmiyorlar. Dikkat edin, bakın en ufak bir müdahalede yerlerde yuvarlanmayı adet haline getirmiş futbolcular var.
Bu davranışlar bir tür hırsızlıktır, emek ve zaman hırsızlığı. Aynı zamanda kendi hukuki dairesine cezalandırılması gereken nitelikli bir suç. Bu tür hareketlerin VAR marifetiyle tespit edilerek sarı kart, yerine göre kırmızı kartla cezalandırılması caydırıcı bir önlem olabilir. Alışkanlık haline getiren sporcular, federasyonun disiplin kuruluna sevk edilebilir. Spor yorumcuları hakem hatalarını konu edindikleri gibi, bu sporcuları da isim isim gündeme taşıyabilir.
Aslında maç esnasında VAR hakemi de pozisyonu bir kaç saniye sonra, net bir şekilde ekrandan görebiliyor. Orta hakemle ses bağlantıları da var. Bu gibi durumlarda VAR’ın daha etkin bir şekilde kullanılması, hakemlerin hata payını asgari düzeye indirir. Hakemlerin spor yorumcularının ağzına sakız olmasına engel olur. Kamuoyundaki yanlış hakem algılarını da ortadan kaldırabilir.
Futbol yalnız bir erkek oyunu değil ama delikanlı oyunudur. Yerine göre sert oynan bir mücadele sporudur. Hakemlerin en küçük bir müdahaleyi faul olarak değerlendirmesi de futbolcuları bu yola itiyor olabilir. Federasyonun ve Merkez Hakem Kurulunun bir an önce bu konuda acil önlemler alması gerekiyor. Zira giderek maçlarda oyun gereği olmayan duraksama süreleri artıyor.
Fakat hepsinden önemlisi taraftarların, takımlarının haksız penaltı veya bariz ofsayttan gelen golleri kabullenmesidir. Haksız bir şekilde elde edilmiş bir galibiyeti içlerine sindirmesidir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için, taraftarların oyunculardan daha delikanlı olması lazım. Rol yapan oyuncusuna, bu davranışının spor ahlakına uygun olmadığını ve bu tür davranışları onaylamadıklarını bir şekilde bildirmeleri gerekir. Bu davranışları onaylayarak tiyatro seyretmek istiyorlarsa, maçların oynandığı stadyumlar doğru bir seçim değildir.