Londra 2012 Umut Taburu
Olimpiyatlar, yerküremizin sporla haşır neşir tüm birimleri için nihai hedeftir. 1980’li yıllara kadar dileyen ülke, pek çok branşta kendi tasarrufu doğrultusunda sporcularını uçağa doluşturup Olimpiyat şehrine ayak basabiliyordu. Olimpiyat köylerinin istihap haddi taşıp, olimpik müsabakaların kalitesi aşınınca, IOC patronlarının direktifleri doğrultusunda tüm branşlar sporcu kotası koyma zaruretine düştüler. Eski yıllarda, güreş, boks gibi madalya umudumuz branşlarda kafilelerin kelle sayısı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve eski adıyla Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nde masrafları hesap edilip biçimlenirdi. Şimdilerde değil Olimpiyatlardan madalya çıkarmak, sporcu yarıştırmak bile başlı başına büyük eylem. Tüm federasyonlar da bu kısa vadeli büyük hedefe odaklanmış durumda. Bu yönde yüzümüzü güldüren gelişmeler de yaşanıyor, suratımızı astıran tatsız hadiseler de. Mehmet Terzi başkanın atletizminde kızlı erkekli sporcularıyla ve üstelik madalya umutlarıyla Londra 2012 rüyalarına yatıyoruz. Halil Akkuş başkanın halterinde, Oktay Çimen başkanın masa tenisinde de mükemmel işler çıkıyor. Son büyük gelişme Emin Müftüoğlu patronajındaki bisiklette yaşandı. 2 pedal için vize çıkardık, üçüncüsü de yolda. İstanbul’da evsahipliğini yaptığımız güreşte Bekir Çeker başkanın sporcuları, 5 madalya ve Londra kotası çıkardı. Pehlivanlarımızın daha yapacağı çok iş var. Erol Ünal Karabıyık başkanın Filenin Sultanları, Sırbistan’a yarı finalde takılmasalardı, Yeşilköy’e yalnızca bronz madalyalarıyla değil olimpiyat biletleri ile de inecekti. Bakü ringlerinde iyi başladık sonunu getiremedik. Boksörlerimiz, Bülent Gözgeç başkana söz verdiler, diğer turnuvalarda aslanlar gibi maç yapıp vize çıkaracaklar. Hedef Olimpiyatlar, haydi sporcular Londra 2012’nin biletlerini kapın. Türkiye’nin umut madalyaları taburunda siz de yerinizi alın…