İNSANLIK…
Ülkemizde terör asıl sorun. Ama sporda da terör ülkemizin büyük sorunu.
Vahşet tiyatrosunu sahneye koyanların önünü kesmeden, sonunda takkenin düşmesini beklemek iyi bir şey değildir.
Meseleyi sonuçlara bakmadan halletmek gerekir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde netice Hatice’den değerlidir çünkü.
Şiddette son nokta! İnsanlığın ölüm anı!
Şiddetin en ahlaksız biçimi Galatasaray ile Beşiktaş maçında oynanan Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligi’nde gerçekleşmişti.
Holiganlar tarafından engelli sporculara tokat atıldı.
Tekerlekli sandalyeleri kırıldı.
Ayağa kalkacak güçten yoksun insanları rencide etmek bile insanlık suçuyken onları hırpalamak nasıl bir erkeklik gösterisidir?
O insanların hayatlarını sürdürmeye yönelik en değerli varlıkları olan tekerlekli sandalyelerini kırmak nasıl bir ruh halinin ürünüdür?
Her şiddet, kendi soysuzluğunu ifşa eder. Eşit şartlarda dövüşmeyen insanlar kazandı klarında bile kazanmış sayılmazken.
Böyle bir durumda, insanlara saldırı düzenlemenin sporun hangi köşesinde mevcut olduğ unu biri bizlere göstersin!
Bizde zorbalara gösterelim?
Bu olaylar olduğunda dünya durmalıydı.
Bütün kanallar bu görüntüleri dondurup şiddetin son noktasında hep bir ağızdan haykı rmalıydı… Gazetelerin birinci sayfaları, bu utancı manşet yapmalıydı.
21 Aralık’ta kıyameti bekleyenler var ya…
Alın size işte kıyamet!
Bundan sonrası ne olabilir ki!
Sahanın ortasındaki sporcuları öldürmek mi?
O zaman bekleyelim, o günleri de görelim!
Ama beklemeye gerek yok. Gördüğümüz engelli insanlara saldırıyla özetlenen final sahnesini birkaç gazete ve kamera görüntüledi o kadar!
Futbolda teknik adamlara yada sporculara yönelik en ufak harekette bile ayağa kalkan sistem, engelli sporcuların tekerlekli sandalyelerinin kırıldığı görüntüleri ”Eh işte” biçiminde geçiştiriyorsa…
Böyle sporun da, futbolun da canı cehenneme…
Çünkü yapılan sadece sportif şiddet değil, insanlık suçudur!
Bunu yapanlara cesareti kim veriyor?
Saldırıya ceza vermeyenler!
Engelli insanların tekerlekli sandalyelerini kıranlar nasıl serbest bırakılıyor ki?
Bunun hesabını sağlıklıyız diye geçinen insanlar verebilir mi acaba? Sevgili okurlarım.
Hepimiz bu oyuna dahiliz.
Tartışmaların bile gürültüye dönüştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Şiddet yapılandı, meyvalarını veriyor.
Televizyon dizileri kadar, spor programları nın da, devletin büyütecine alınmasını isteyenler az değil artık.
Televizyon ve gazetelerin spor köşelerini sevgisiz adamlara teslim ettiler.
Şimdi o adamlarda istediklerine darağacı kuruyorlar.
Şiddeti körüklüyorlar.
Bütün bu yapılanma…
Sporun ve insanlığın ölümüne anlam katmak içindir.
Şayet değilse bu düzeni terk edecek kadar olgun davranmak hepimizin görevidir.
Zira insanlık bunu gerektiyor!
Saygılarımla.