Gerçekler ve Hayaller
Hüseyin Tokmak
Gaziantep de ise; Erol Bulut rüştünü ispat edecekti.
Zira geçen sezon Fenerbahçe’nin başındaydı ve başarısız olduğu düşünülerek gönderilmişti. Aslında ilginç bir maç bizi bekliyordu. Fenerbahçe için ayrıca önemli bir nedeni de Trabzonspor uzun bi aradan sonra yenilmişti.
Fenerbahçe’nin galibiyetten başka düşüncesi olmamalıydı. Cezalı olan İrfan Can Kahveci’nin yerine Rossi ile başlamıştı. Oyuna sakin, geride top çevirerek, ayağa pas şeklinde başlayan Fenerbahçe; özellikle uzun paslarla hızlı adamı Rossi’yi kaçırarak tehlikeler yaratmaya çalışıyordu.
Dakikalar 8’i gösterirken orta sahada Gustavo’nun top kaybında, kaleci Berke’nin ileriye çıkmasını fırsat bilen Figueiredo’nun yaklaşık 43 metreden attığı akıl dolu golle, Gaziantep FK kötü başladığı oyunda; ummadığı bir anda öne geçti, 1-0.
Golden sonra, ataklarını yoğunlaştıran Fenerbahçe; özellikle Samuel’in kanadından tehlikeli geliyordu, nitekim 30. dakikada Samuel’in pasında son haftaların formda oyuncusu, Mesut Özil çaprazdan buluştuğu top da Günay’ın üzerinden akıl dolu bir vuruşla skoru eşitleyen golü attı, 1-1.
Güzel bir maç izliyorduk, Fenerbahçe’nin kanatları iyi kullandığını görüyorduk.
Maçın hakemi Atilla Karaoğlan’ın özellikle ikili mücadelelerde kararlarını Gaziantep FK lehine kullandı.
Bu anlamda da oynanan oyunu sıkça kestiğini gördük.
Karşılıklı orta saha mücadelesine dönen maçta, ilk yarı 1-1 sonuçlandı.
İkinci yarıya Fenerbahçe hızlı başladı.
Oyun Fenerbahçe’nin kontrolünde giderken, sahanın kötüsü Gustavo’nun kaptırdığı topta, Kim’in yaptığı faul neticesinde oluşan karambolde; penaltı kazanan Gaziantep Fk Maxim’in golüyle skoru 2-1’e getirdi.
Golden sonra bocalayan Fenerbahçe izliyorduk.
Futbolu belki de cazip hale getiren anlık performansların olmasıdır ya da bireysel yeteneklerin ön plana çıkmasıdır.
İşte böyle bir anda Ferdi‘nin kanattan inatla getirdiği pozisyonda, 2. yarıda oyuna giren Zajc’ın nefis vuruşu ile durum 2-2 oldu. Galibiyet golü için ataklarını hızlandıran Fenerbahçe defansta zafiyetler veriyordu, nitekim 73. dakikada Fenerbahçe defansının hatasında Figueiredo klas bir vuruşla takımını 3-2 öne geçiren golü atıyordu.
Golden sonra Fenerbahçe’nin sağlı sollu atakları karşısında bunalan Gaziantep Fk, atakları savuştururken ani kontraklarla da tehlikeli pozisyonlar yakaladı. Fakat bunlardan yararlanamadı ve maç ev sahibinin 3-2 üstünlüğü ile bitti ve haklı bir galibiyet aldı.
Erol Bulut hoca takımını iyi hazırlamış.
Fenerbahçe’nin zaaflarını iyi ezberletmiş oyuncularına, tebrikleri hak ediyor.
Fenerbahçe’nin bu kadar zengin kadroda, bu başarısız sonuçlarının faturası Vitor Pereira’ya yazar. Geldiği günden beri 3’lü defans ısrarından vazgeçmeyen, belki de Avrupa çapında olduğunu düşündüğüm Samuel ve Ferdi’nin sağ ve sol kanatlara defansif anlamda adeta hapsedilmesini, mantığım kabul etmiyor; siz iki bek alırsınız sağ ve sol, 4-4-2 oynarsınız; elinizde Nazım var, Novak var. Ferdi ve Samuel’den ileride, ofansif anlamda faydalanılır.
Bu oyuncularınızı en efektif şekilde kullanırsınız.
Sizin rakibiniz yenilmiş, sizin yenmeniz gerekiyor ki; 9 puana düşecek, aradaki fark. Ve sisteminize bağlılığınızın yüzünden, haftalar geçiyor.
Eğer olmuyorsa, olmuyordur Sayın Pereria.
Hep söyledim hata yapılabilir, ama hatalardan dönmekte en büyük erdemliliktir.
Elinizdeki oyuncular sisteminize uymuyor hocam.
Belki de Türkiye liglerinin en iyi 2 kanat oyuncusunu, defansif anlamda kullanıyorsunuz.
Bunun adı sistem değil. Oynarsınız 4-4-2, olur biter.
Böylesine hatalar zinciri ile bu maç da bitti.
İstikrar diyorum hep ama istikrarsız bi oyun var. Bunu da çözecek olan, sayın Vitor Pereira.
Kaleminize sağlık Hüseyin Tokmak.Akıcı,Anlaşılabilir .Teşekkürler.
Süper yorum,muhteşem anlatım.Teşekkürler Hüseyin Tokmak