Elli Kuruşluk Sevap
Fıkraya göre; zebaniler günahkar bir insanı cehenneme atmak için teslim almaya gelmişlerdi. Adam belki günahkarım ama ben dünyadayken hayırsever bir insandım diye itiraz etti. Görevli melek amel defterini karıştırmaya başladı. Bir keresinde bir dilenciye elli kuruş, başka bir dilenciye bir lira vermişti. Gözlerinin içi parladı adamın, çok ihtiyaçları vardı dedi sırıtarak. Görevli melek çok ihtiyaçları vardı da neden daha fazla vermedin diyerek azarladı adamı. Verin bunun bir buçuk lirasını götürün atın cehenneme dedi. Ekmeğin iki lira olduğu bir zamanda, elli kuruş sadaka verdiği için kendisini hayır sahibi zanneden bir dünya insan var. İşte bu insanlar, milyonlarca lira harcayarak yoksul çocuklara yardım eden bir futbolcuyu reklam yapmakla suçluyor.
Osman Duman
Oysa bir daha giymeyeceği kirli formasını bile, bir çocuktan esirgeyen futbolcular gördük. Ünlü bir futbolcunun forması, birlikte çekilmiş bir fotoğraf hatta bir imza bile zengin fakir her çocuğu fazlasıyla mutlu etmeye yetiyor. Ağır hasta olan çocuklar için sevdiği bir futbolcunun ziyareti, tedavi sürecinde moral desteği olabiliyor. Hemen her çocuk, sırtında sevdiği futbolcunun adı yazılı olan formayla sokağa çıkıyor. Şimdilerde sanatçılardan ve aktörlerden daha fazla göz önünde oldukları için, çocuklar kendilerine futbolcuları rol model olarak seçiyor.
Eleştirdikleri futbolcu, Afrikanın yoksul çocuklarına yardım etmeyi adet haline getirmiş birisi. Bu sefer de ameliyat olması gereken fakir Afrikalı çocuklar için sponsor olmuş, süperligde oynayan bu futbolcu. Haberin altındaki olumsuz yorumları okuyunca üzülüyor insan. Reklam suçlamasından başka bir de niye Afrikalı çocuklar, biz de yoksul çocuk yok muydu diye eleştirenler var. Kısmen de olsa haklı olabilirler. Ancak ülkemizde tüm çocukların ücretsiz sağlık sigortası bulunuyor. Fakir çocuklara yardım amacıyla çok sayıda resmi ve sivil kuruluş faaliyet gösteriyor. Afrikalı çocukların bir çoğu yetersiz beslenme ve kirli içme suları yüzünden hastalanıyor. Büyük bir bölümünün sağlık sigortası yok. Belki de bir çok Afrika ülkesinde sağlık sigortası diye sistem bile yok. Bazılarında donanımlı bir hastane bile bulunmuyor. Yıllarca bu coğrafyanın zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüren batılı ülkeler, bir yudum temiz suyu bile çok görmüşler bu insanlara.
Türk sivil toplum kuruluşları vatandaşlarımızın parasal desteğiyle, şimdiye kadar Afrikada 25 binden fazla su kuyusu açtılar. Yüzbinlerce insan bu sayede içecek temiz suya kavuştu. Gönüllü doktor ve hemşirelerden oluşan ekipler gönderiliyor ülkemizden. Afrikaya en fazla tıbbi malzeme, yiyecek ve giyecek gönderen ülkeyiz. Hiç bir menfaat gözetmeden, yoksul insanların faydalanabileceği yatırımlar yapıyoruz.
Afrika dünyanın en büyük esir kampıdır. İnsanlar eski çağları yaşamaya, açlığa ve cehalete mahkum edilmişler adeta. Afrika insanı kendisini bu esaretten kurtaracak merhametli insanlar bekliyor. Açlıktan ölmek üzere olan çocuğun ölümünü bekleyen, akbaba fotoğrafı kadar ilgi görmedi bu çocuklar. O yüzden bu çocuklar için yapılan hiç bir yardımı eleştirmeye kimsenin hakkı yok. Dünya üzerinde elli kuruşun hayır sayılabileceği tek coğrafya burasıdır. Destek olamıyorsanız, yardım edenlere engel olmayın. Unutmayın ki yoksulluğa mahkum edilmiş her insan, potansiyel bir mültecidir. Bulundukları ülkelerde daha yaşanabilir bir hayat tarzı sağlanırsa, mülteci durumuna düşmezler.
Sağlık ve huzurla kalın.