Dünyanın En Büyüğü
Olimpiyatlar dünyanın en büyük spor organizasyonlarından birisidir. Belki de en büyüğü demek daha doğru olacaktır. Görünürde sporcuların yarıştığı ama ülkelerin spor salonlarında savaştığı bir organizasyon. Devletlerarasındaki soğuk savaşın farklı bir versiyonu olduğunu da söylenebilir. Olimpiyatlar geçmişte siyasi ve ırkçı emellere alet edilmiş, bir çok sporcunun doping kullandığı tespit edilmişti.
Berlin’de 1936 yılında yapılan olimpiyatlar, Alman ırkının üstünlüğünü ön plana çıkarmak için kurgulanmış ırkçı bir organizasyondu. Berlin Olimpiyatlarını boykot etmek isteyen ülkeler olduysa da boykotlar bireysel boyutta kaldı. Almanya bu olimpiyatlar da 89 madalya kazanarak birinci sırada yer aldı. Adolf Hitler bu başarıyı da siyasi malzeme ederek, Almanları üstün ırk olduklarına inandırdı. İki yıl sonra da kendisi Almanya Şansölyesi oldu. Bu yüzden Berlin Olimpiyatları, Nazi Olimpiyatları olarak da anılır.
Meksika’da yapılan 1968 Olimpiyatları ise iki siyahi atletin, ırkçılığı protesto etmek ve insan haklarına dikkat çekmek amacıyla yaptığı siyah eldiven eylemine sahne olmuştu. Bu eylem uzun bir süre gündemi meşgul etmişti. İki siyahi sporcu ve onlara göğsüne ırkçılığa karşı kokart takan gümüş madalyalı sporcu olimpiyattan sonra ülkelerinde ağır baskılara maruz kalmış ve sporu bırakmak zorunda kalmıştı.
Rusya’nın Afganistan’ı işgal etmesini protesto eden ABD ve 66 ülke, 1980 Moskova olimpiyatlarına katılmadı. Türkiye de katılmama kararı alan ülkeler arasında yer aldı. Bir sonraki 1984 Los Angeles Olimpiyatlarına Rusya ve doğu bloku ülkeleri katılmayarak, misilleme yaptılar.
Olimpiyatlarda bir başka gündem konusu ise devasa boyutlara ulaşan dopingdir. Brezilya’da yapılan 2016 Olimpiyatları öncesinde, Rusya dopingle mücadele kurallarını ihlal ettiğini kabul etti. Ağır para cezasının yanı sıra, 100’den fazla Rus sporcu olimpiyatlardan men cezası aldı. Doping suçlamaları yüzünden devam eden Tokyo Olimpiyatlarına Rus sporcular, Rusya Olimpiyat Komitesi (ROC) takımı olarak katılıyor. Olimpiyat komitesi ile yapılan uzun pazarlıklar sonucunda Rus bayrağı ve milli marşı bu olimpiyatlarda yer almıyor.
Tüm bu ceza ve yaptırımlar ne Rusya’nın, ne de başka bir ülkenin dopingden uzak durmasını sağlamayacaktır. Doping testlerinde yakayı ele vermemek için daha fazla çaba sarf edeceklerdir. Çünkü doping kaybetmeye tahammül edemeyen devletlerin, en büyük silahı haline gelmiştir. Doping illeti o kadar yaygın ki geçmiş yıllarda, madalya kazanan bazı Türk sporcularda da doping tespit edildi ve çeşitli cezalar aldılar. Dopingden, siyaset ve ırkçılıktan arınmış spor, hepimizin özlemi. Zor görünse de belki bir gün diyerek umudumuzu kaybetmeyelim.
Tokyo Olimpiyatlarında altın madalya kazanan, 22 yaşındaki Mete Gazoz hepimizi gururlandırdı. Mete’nin spor hayatı boyunca birçok başarıya imza atacağına inanıyorum. Müsabakaları devam eden sporcularımıza üstün başarılar diliyorum.
Sağlık ve huzurla kalın.