Doğruya Doğru 

Fenerbahçe Divan Kurulu toplantısına televizyon kanalları geniş yer verdiler. Spor kanalları toplantıyı canlı yayınladılar. Fırsatı iyi değerlendiren Kulüp Başkanı uzun bir konuşma yaptı. Federasyondan başladı, rakip takımlara, İBB Başkanı’na kadar herkesi eleştirdi. Öyle sıradan eleştiri değildi Başkan’ın sözleri, meydan okudu, yaftaladı, yerine göre bombaladı. Haklı olduğu konularda lafını hiç esirgemedi. 

Osman Duman

Trabzonspor’un şampiyonluk maçında, hakem maçı bitirmeden seyirci sahaya dalmıştı. Bu bariz bir kural hatasıydı, takım hükmen yenik sayılabilirdi. Önceki yıllarda yaşanan benzer bir olayda, BJK Kulübü sahaya giren on beş yirmi taraftar yüzünden hükmen yenik sayılmıştı. Trabzon maçında tribünde kimse kalmamıştı herkes sahadaydı. Üstelik sahaya inen taraftarlar, rakip takımın futbolcularını kameralar önünde tartaklıyordu. Fakat federasyon olayı incelemeye bile gerek görmedi. Maç bitiminden beş dakika sonra Trabzonspor’un şampiyonluğunu kendi sitesinden yayınladığı bir mesajla kutladı. Federasyonun bu davranışı etik değildi ve Başkan haklıydı. 

Ali Koç, Ekrem İmamoğlu’nun Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanını bordo mavi renkli kravatla ziyaret etmesini hazmedememişti. Ayrıca İmamoğlu’nun kendilerine hakaret içeren bir kitabı hediye etmesini de utanmazlık olarak değerlendirdi. Belki de Belediye Başkanının kitabın içeriği hakkında bilgisi yoktu. Ancak öyle olsa bile bu gafletin, mazeret olarak kabul edileceğini sanmıyorum. İmamoğlu’nun seçimden önce Yunan basınından gördüğü ilgiyi tüm destekçileri görmezden gelmişti. Başkan seçildiği gün kutlama yapan Yunan basınının tutumu, zafer sarhoşluğu ile arada kaynadı gitti. İstanbul kar altında mahsur kalmışken başkan, Palandöken’de tatil yapıyordu. Faturasını kimin ödediği belli olmayan rakı balık ikramları yaptı, Amerikan İngiliz büyük elçilerine. Bunlar kamuoyunun bildiği ve basında da yer alan konulardı. Kamuoyu tarafından bilinen ve tasvip edilmesi zor başka skandallar da yaşanmıştı. Milletin gözü önünde cereyan eden bu olayların yanında, bordo mavi renkli kravatla yapılan ziyaretin veya hakaret içeren kitabın hediye edilmesinin lafı bile olmazdı.

Belediye Başkanının skandal olarak algılanması gereken hiçbir davranışı, hiçbir zaman gerekli tepkiyi görmedi. Kamuoyunun duyarsızlığı adamı şımarttı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda isminin geride kalması sebebiyle, destek aramak için tanınmış bir basın ordusuyla birlikte Karadeniz’e gitti. Seçim otobüsünde bulunan gazetecilerin kendisine puan kazandıracağını düşünürken, şimdiye kadar görmediği büyük bir tepkiye maruz kaldı. Aslında bu tepki de otobüste bulunan birkaç gazeteci içindi. Yapılan eleştirilerde, Cumhurbaşkanı adaylığı için gözden çıkarılmış olsa bile milletvekili adaylığı saklı tutuluyordu. Gelen tepkiler sonucu özür dilemek zorunda kaldı. Bu özür de kamuoyu için değil, belki de  birkaç ünlü destekçisi içindi. Bugünlerde herkes ağız birliği etmişcesine İBB Başkanını eleştiriyordu. Aslen CHP’li olan bir partinin Genel Başkanı, İstanbul Belediyesinin hiçbir sorunu çözüme kavuşturmadığını söylüyordu. 

Divan Kurulu toplantısında Başkanın, Fenerbahçe her zaman siyasetin üstündedir sözleri her kulüp için geçerli olmalıdır. Siyasetin arka bahçesi haline gelmiş bir kulüp, hiçbir taraftarın ve hiçbir spor severin onaylayacağı bir konu değildir. Fenerbahçe gibi güzide kulübün bu konuyu gündeme getirmesi, Türk futbolu için olumlu bir çıkıştır. 

Sağlık ve huzurla kalın.