Day 1
Antalya spor salonunda başlayan “Dünya Kulüpler Şampiyonası” finallerine bir göz ataraktan epeydir ara verdiğimiz malum yazılara başlayalım artık. Zaman ve de mekan olayını doğru çizgide buluşturabilirsek 5 gün boyunca beraber olacağız…
Şimdi koltuklarınıza rahatça bir oturun, çayınızı kahvenizi ya da her neyse onu yanınıza alın, 5 dk. sonra yazı bitecek zaten keyfini çıkartın.
Pandemik
Dönemden ötürü– yani geçen yıl- bir çok kulübün bırak maçları oynamayı, salona bile zor gittiği dönemden kalma bir şampiyona oynanıyor baştan söyleyeyim. Adını bile zor okuyacağınız..” aa bu da bir takımmıışşş ..” diyeceğiniz Kazak, Rus, Brezilyalı kulüpleri kim bulmuş, nerden bulmuşlar, üstelik 4 takımlı şampiyona varken, bir de bunu 6 takıma çıkartmışlar. (Japonlar, Çinliler ülkeye, salona ve de eve kapanınca bu adı sanı duyulmamış takımlar kendi aralarında oynayıp, birbirlerine kupa filan verip bugün buraya geldiler.. öyle bir hadies yaşandı yani.) İyi mi yapmışlar.. Eeeeh işte.. diyelim de kimse darılıp gücenmesin..
Kış güneşinde Antalya tatili iyi gelir kıvamında bir şampiyonadayız haberiniz olsun. Maksat memleketin reklamı yani..
Eski forma nerde..?
Belli ki kafası karışık efayvibi yine biryerlerinden uydurmuş, bu akşam yattık sabah kalktık yeni kurallara uyandık yapmış yine.. Neden mi bahsediyorum? Az önce lafı geçen konudan, yani formalardan.
Bizim takımın adı ne..? “Eczacıbaşı Dynavit”.. Eeee formanın önü ve arkasında ne yazıyor.
Sadece Eczacıbaşı..
Halbuki bu takımın sponsoru Dynavit, hatta bir de Vitra. Onların katkılarıyla da Eczacıbaşı markasına binlerce USD yatırım var.. Eee, öyleyse neredeler..? Buhaaarrr…
Kimin Nivea ‘sı..?
Halbuki karşı takım maça Nivea’lı çıkmıştı..
Gerçi onu da eskiden Türkiye’de Eczacıbaşı üretiyordu ve dağıtıyordu.
Acaba gizli bir reklam çalışması mı vardı..? 😉
Tiger da yok..
Bir başka kayıp ta benim peluş Tiger’ım dı. Baktım ki o da yok.;-/ Salona mı almadılar, ya da yasakladılar mı anlamadım..! Tiger’a yanlış yapanı da ben affetmem baştan söyleyeyim. Çenemden 5 gün boyunca kurtulamayacaksınız haberiniz ola efayvibiciler..
Voolleybank
Yani Vakıfbank’ımızın kenarda dört köşe maç yöneten, ağız ve kulak mesafesi olabildiğince kısalmış olan kişisinden başlayalım mı… Kim mi o..? Soyunma odasında 3 yıllık anlaşmayı imzalayıp maça çıkmış gibi duran ”… oh Milli takımdan ayrıldık ama kulüpte kaldık..” havasında olan GiGu’dan.. Kısa kollu t-shirt’ı ile tam Antalya modundaydı.
Maç sırasında Kazak Voleybolunda hem kulüp, hem de milli takım çalıştıran sevgili dostum Nejat Sancak ile lafladık. Sahaya formalarındaki reklamları bantla kapatıp çıkan bu takımın toplam değeri ne kadardır diye sordum;...” Valla bizim bir oyuncuya verdiğimizin toplamı bir takımın -tüm teknik ekip dahil- maliyetidir..” dedi. Bu arada kazakların başındaki antrenörün de eski istatistikçi olduğunu da hatırlattı. Nejat bir de şunu ekledi..” Olm. Kazaklar 2. Maçtan sonra direkt eve dönmek için program yapmışlar..” İyi mi..!
Ortam güzel
Seyirci de..
Maçlarda ne mi oldu..?
Çok çekişme(siz) geçtiler. Her ikisi de soyunma-ısınma-maç-duş dahil ort. 70 dk. sürdü. Özetle hava civa yani. (Sitenin ana ekranında fırıl fırıl döner birazdan. Oradan okuyabilir siniz..)
Ama asıl maçlar arkası yarında..
Hadi görüşürüz
Hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
Not: Antalya ‘da turnuva güzel de acaba, kimin aklına geldi..?