G-TQCBD7NNX5
DOLAR 35,1981
EURO 36,7471
ALTIN 2.968,65
BIST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Az Bulutlu
İstanbul
13°C
Az Bulutlu
Pts 12°C
Sal 12°C
Çar 12°C
Per 11°C

Benim için “Muzaffer Bey’di.

Benim için “Muzaffer Bey’di.

Ölüm haberini büyük bir üzüntü içinde öğrendiğim Muzaffer Batumlu’yu bugün toprağa verdik. Spor sayesinde yıllar önce tanıdığım Muzaffer Batumlu, benim için Muzaffer Bey’di. 

Spormeydanı Gazetesi’nin yayınlandığı dönemde Muzaffer Batumlu ile tanışmıştım. Hafızam beni yanıltmıyorsa, bir tenis turnuvası organizasyonunda karşılaşıp, tanışmıştık. “Hocam, tenis yazar mısın bizim gazeteye?” diye sormuştu. O kadar kibar bir şekilde sormuştu ki bu soruyu bana, böyle beyefendi birisine “Hayır” cevabını verme şansım yoktu.

Tenis ve diğer dallar

Yıllar içinde pek çok spor organizasyonunun basın toplantılarında bir araya geldik. Her görüştüğümüzde, Türk sporunun ve spor medyasının durumunu konuşurduk. O anlatırdı ben dinlerdim, söz sırası bana geldiğinde de o beni dinlerdi. Aynı dili konuştuğumuz için, konuşmalarımız epey sürerdi, sıkılmazdık… Bu süre içinde, dertleşirdik de aynı zamanda… İçimizi boşaltırdık…

Gazetenin yayını sona erdikten sonra, görüşmelerimiz devam etti. Çünkü o da ben de sporun içindeydik.  Tenis turnuvalarında karşılaştığımızda, o bana “Hocam diye hitap ederdi, ben ise “Muzaffer Bey” diye… Bazıları için “Muzo”, bazıları için “Batumlu” olan Muzaffer Batumlu, benim için “Muzaffer Bey”’di. Bu “Bey” sıfatını, konuşma tarzı ve davranışlarıyla o kadar fazla hak ediyordu ki…

Gazeteden siteye geçiş

Günün birinde, “Hocam, spor sitesi kuruyoruz, desteğini bekliyoruz” demişti. Spora bu kadar hizmet eden birine, destek vermemem söz konusu olamazdı. Canı gönülden, “Tabii Muzaffer Bey” dedim, “Elimden geldiğince haber desteği veririm” eklemesinde bulundum. Mutlu oldu. Onun mutluluğu benim mutluluğum demekti. Üzerime düşen sorumluluğu aksatmadan yerine getirdim…

Elinden geldiğince spormeydani.org sitesini büyütmeye çalıştı Muzaffer Bey…Sitenin bugünkü haliyle, ilk hali arasında dağlar kadar fark var. Olumlu gidişata rağmen mutsuzdu, keyifsizdi çünkü koşuşturmasının ve hizmetlerinin karşılığını alamadığına inanıyordu…Neden ? Çünkü çok kibardı; o Muzaffer Bey’di… Belki en büyük yanlışı, spor camiasında “Bey” olmaktı…

Keyifsiz ve dertli !

Son 1 yıl içindeki telefon görüşmelerimizde, sürekli dertleşirdi benimle. “Ne bileyim Hocam, işte bir şeyler yapıyoruz” derdi canı sıkılmış bir şekilde. Ben ise elimden geldiğince, dilimin döndüğü kadarıyla kendisine moral vermeye çalışırdım… “Muzaffer Bey, canınız sıkmayın, moralinizi bozmayın. Her şey iyi olacak ” derdim…

Ölümlü bu dünyada galiba bir şeylere kafayı çok fazla takmamak, üzülmemek lazım. Vermiş olduğunuz hizmetlerin karşılığını alamadığınız zaman, yaşadığınız hayal kırıklığından da çabuk bir şekilde kurtulmanız gerekiyor.  Çünkü vefa, sadakat, dayanışma gibi değerler artık kalmamış, tükenmiş durumda sanki ! Huzur içinde uyu güzel insan, Muzaffer Bey. Seni özleyeceğiz…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.