BAHAR MEVSİMİNDE PERFORMANSIMIZA DİKKAT!

Saygıdeğer Spor Meydanı okurlarım, bu güzide gazetemiz daha ziyade sporcu dostlarımıza hitap etmektedir. Ancak spor ile yakından ilişkisi olmayan bir okuyucu kitlesinin olduğunun da bilincindeyim. Bu nedenle Yeşilay Yönetim Kurulu ve Hekim kimliğinin bileşkesi doğrultusunda bir yazı hazırlamaya çalıştı m. Çünkü bir ara şike konusuna değineyim dedim, ama hemen çark ettim. Niçin mi? Çünkü bu konuda konuşmayan, yorum yapmayan kalmadı. Son müsabakalar ile ilgili bir şeyler yazmayı düşündüm. ama her kafadan bir ses çıkıyor demesinler diye vaz geçtim. Fanatik seyircilerle ilgili bir şeyler yazabilir miyim diye düşündüm, dünyam karardı. Aklıma satırlarla birbirine saldıran guruplar geldi. Ben en iyisi insanlara bir nebze yararım dokunur düşüncesi ile bu satırları kaleme aldım. Ancak biliyorum ki tiryaki kardeşlerimi de karşıma aldı m. Olsun farkındayım. Yeşilay’ın sloganı ile gönüllerini almak istiyorum. Şöyle ki; Yeşilay zararlı alışkanlıkların düşmanı, kullananların ise dostudur. Yazımın etkili olabilmesi için de yazımın başlığını biraz acımasız seçtim. Ama emin olun dost acı söyler sözüne sığınmak zorundayım. Evet; yazımın başlığını okuduğunuzda Allah korusun dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki hepimizi Allah korusun. Ancak biz hiç mi kendimizi korumayacak mıyız? En azından korunmaya yönelik gayret sarf etmeyecek miyiz? Tabii ki ölüm takdiri ilahi. Allah; siz kullarıma akıl fikir ihsan ettim, ona göre hareket etmelisiniz diye buyurmuyor mu? Biz ne yapıyoruz? Gırtlak, akciğer kanseri, amfizem gibi ölümcül hastalıkların % 90’ının sebebini biliyoruz ama tınlamıyoruz. Ciğerlerimize, bronşiyollerimize, alveollerimize 20 yılda (Bir paket) 7 kilogram katranı göz göre göre yığıyoruz. Yemek borusu, mide pankreas, mesane, prostat ve rahim kanserlerinin müsebbibini bile bile aldırmıyoruz. Paketlerin üzerindeki öldürür ibaresini görmemek için yan çiziyoruz. Hamile hanımlar ya sizler ne yapıyorsunuz? Hem kendini hem de karnındaki bebeği zehirliyor, bebeğinizin sakat doğmasına neden olup, veya yaşam boyu hastalıkların pençesine atıveriyorsunuz. 30 yılda (paket) dumana tam tamına yaklaşık 100 (bini) milyarı fütursuzca savuruyoruz. Aynı süre bir devlet dairesinde çalışıp emekli olduğunuzda hem de 1. dereceden bu paranın yarısından daha azını emekli ikramiyesi olarak alacağınızı bal gibi biliyorsunuz. Ayrıca dünyada bu illetten her 5 saniyede 1 kişinin hayatını kaybettiğini biliyor, ancak düşünmek bile istemiyoruz. Cesurca (!) yılda bu hastalıklardan ölen 114 bin kişinin arasına girebilmek için adeta büyük çaba harcı yoruz. . Evet, neden bahsettiğimi umarım anlamışsınızdır. Çünkü Allah bizlere akıl fikir ihsan etmiş. Bunlardan yararlanmak mecburiyetindeyiz. Böylelikle çevremizi izmarit çöplü- ğü olmaktan da kurtarmış, dumansız bir hava solumayı da tahayyül edebiliriz. Haydi hep birlikte 1. 5 milyar insanın arasından sıyrılalım ve paramız ile özgürlüğümüzü satıp, bağımlı olmayalı m. insanların hayatını duman eden tabut çivisinin kullanımına derhal son verelim. Aksi takdirde o bizim yaşantımıza son verecek gibi görünüyor. Ne dersiniz? Sevdikleriniz ve sevenlerinizle sağlıklı nice günler diliyor saygı lar sunuyorum.