At Yarışı Sektörü Yüzde 11,56 büyüdü
Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı Yasin Kadri Ekinci, “Türkiye’de at yarışı sektörünün büyüme oranı 2016 yılına göre, bugün itibarıyla yüzde 11,56 civarında.
Atçılık sektörünün ülke ekonomisine olan katkısı, Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Dr. Hakan Kazancı ve Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı Atıf Bülent Bora’nın da katıldığı basın toplantısıyla açıklandı.
Uluslararası Bağımsız Denetim ve Danışmanlık Şirketi Deloitte tarafından yarış atçılığı, binicilik ve geleneksel atlı sporları olmak üzere sektörün 3 ana faaliyet kolunun Türkiye’de oluşturduğu ekonomik etkileri ve sektör büyüklüğünün araştırıldığı ekonomik etki analizi sonucunda, en büyük bacasız sanayi olan atçılık sektörüyle ilgili dikkat çekici rakamlar ortaya çıktı.
Türk Soy Kütüğüne kayıtlı safkan 42 bin at’ın değerlendirmeye alındığı araştırmada, sektörün ekonomiye yılda 2,3 milyar TL, kamu bütçesine de yıllık 1,2 milyar TL katkı sağladığı belirlendi. Yarış atçılığının lokomotif olduğu sektörün istihdam yaratma gücü, araştırma sonucunun en dikkat çekici yanı oldu. Raporda bir tane atın dolaylı ve çarpan etkileriyle beraber 3 kişiye istihdam yarattığı, 11 kişinin ise geçimini sağladığı belirlendi. Sektörün şu an 65 bin’i yarış atçılığında olmak üzere toplam 84 bin kişiye istihdam, 300 bin kişiye geçim kaynağı yarattığı ortaya çıktı. Avustralya, İrlanda, Kanada, Yeni Zelanda, ABD, Büyük Britanya ve Fransa gibi ülkelerdeki örnekler dikkate alındığında Türkiye’de en az 2-3 kat büyüme potansiyelinin olduğu ve en çok istihdam sağlayan atçılık sektörününün düşük bütçeli yatırımlarla bu oranı 3 katına çıkartabileceği sonuçlarına yer verildi.
Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı Yasin Kadri Ekinci analizin açıklanmasından sonra yaptığı konuşmada “Türk kültüründe çok önemli bir yere sahip olan At, günümüzde sosyal ve kültürel anlamda olduğu kadar ekonomik anlamda da ülkemizin en büyük sektörlerinden biri. Atçılığın gelişmesi ve global standartları yakalayarak büyümesi için, mevcut durumu analiz etmek üzere Deloitte ile bir araştırma gerçekleştirdik. Araştırmanın sonuçlarını gördüğümüzde sektördeki paydaşlarımızla birlikte farkında olduğumuz durumu teyit etmiş; TJK olarak “her şehirde bir hipodrom olmalı” ve “her at istihdam demektir” söylemlerimizin de doğruluğunu görmüş olduk. Ülkemizdeki refah seviyesini yükseltmek için Türkiye’nin tüm şehirlerinde istihdam sağlayacak projeleri hayata geçirmek önceliğimiz. Yapılan araştırma da gösteriyor ki, gerçekleştirilecek küçük yatırımlarla hali hazırda 300 bin kişinin geçimini sağlayan bu sektör, katlanarak büyüyebilir. TJK olarak şu an 9 olan hipodrom sayısını 2023 yılına kadar 4 yeni hipodramla birlikte 13’e, sektördeki full zamanlı çalışan sayısını 84 bin’den 120 bin’e ve koşan at sayısını 6 bin’den 9 bin’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bununla beraber ekonomiye olan 2,3 milyar TL’nin 3,5 milyar TL, kamu bütçesine olan 1,2 milyar TL’lik katkının ise 2 milyar TL olmasını öngörüyoruz. Atçılık sektörünün görmemizlikten gelinen ekonomiye katkısı ve potansiyeli bu araştırmayla gözler önüne serildi, ancak diğer yandan unutulmamalıdır ki, at aynı zamanda kültürel ve sosyal hayatın da önemli bir parçasıdır. Bu kapsamda TJK olarak gerçekleştirdiğimiz farklı projelerimiz de var. Bunlar içinde bizi en çok mutlu eden, erkek egemen sektöre kadınları dahil edebilme olanağımız. İŞ-KUR ve TC. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile hayata geçirdiğimiz Kadın Seyisler projesiyle bu sektördeki kadın popülasyonunu artırmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu proje kapsamında 36 kadın seyis mezun oldu ve birçoğu çalışmaya başladı. Bu hafta İstanbul da programa dahil oldu. Kadınlarımızın elinin değdiği her şey güzelleşir. Ayrıca çocuklarımızın da at sevgisini kazanmasını çok önemsiyoruz, bu vesileyle Kasım ayında önce İstanbul’da, devamında da Ankara’da 8-10 ve 10-12 yaş grubundaki çocuklara hipodromlarımızda ücretsiz binicilik kursu düzenlemeye başlıyoruz. Atların ne kadar özel canlılar olduğunun bilinciyle hayata geçirdiğimiz ve fiziksel, zihinsel, duygusal bozukluğu olan çocuklarımızın iyileşmesi için çok etkili alternatif bir tedavi yöntemi sunan At’la Terapi merkezlerimiz hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. Önümüzdeki ay Şanlıurfa’da da At’la Terapi Merkezi’mizi engelli çocuklarımızın hizmetine sokacağız. TJK olarak tüm paydaşlarımızla birlikte atçılığı geliştirmek için el ele verdik, inanıyoruz ki hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizde ülkemiz atçılık alanında dünyadaki en iyi örneklerle beraber anılacak.” dedi.
Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı Atıf Bülent Bora ise şöyle konuştu: “Türkiye Binicilik Federasyonu olarak yıl içinde 180 gün yarış düzenliyoruz. Federasyonumuzda 4329 lisansı bicimiz var ve Türkiye’de 24 ile yayılmış durumda. Federasyon olarak yurt dışında Balkan Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası gibi uluslararası etkinliklerde ülkemizi temsil ediyoruz. Geçen yıl olimpiyatlara 56 yıl sonra yeniden katılma başarısı gösterdik. Atçılığın gelişmesi, Binicilik sporunun yaygınlaşması için Türkiye Jokey Kulübü ve Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’yla birlikte ortak hareket etmenin gücüne inanıyoruz”.
Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Dr. Hakan Kazancı ise; “1996 yılında kurulan federasyonumuz Türk kültürünün önemli parçalarından olan geleneksel spor dallarında faaliyetlerine büyük bir azim ve istekle devam etmektedir. Her milletin geçmişinden gelen, tarihinin bir parçası olmuş ve yer yer de içinde bulunduğu coğrafyanın şartları tarafından şekillenmiş bir spor kültürü vardır. Bu kültürde ön plana çıkan niteliklerle o toplumun genel karakteri arasında da sıkı bir ilişki vardır. Değişen yaşam ve çevresel şartlar nedeniyle bu kültürün unutulma riski beraberinde o milletin tarihsel karakterine has pek çok tecrübenin, meziyetin, şahsiyetin kaybolmasına neden olabilmektedir. Bünyesinde Atlı Cirit, Atlı Okçuluk, Rahvan Binicilik, Aba Güreşi, Kuşak Güreşi, Şalvar Güreşi, Geleneksel Kızak ve Atlı Kızak spor branşlarını barındıran federasyonumuz için, Atalarımızdan gelen bu kültürleri nesilden nesile yaşatabilmek hayati önem taşımaktadır. 2017 yılı itibariyle 50 ilde, 186 kulüp, 14.000’ e yakın sporcu, 351 antrenör, 1.116 hakem ile Atlı Cirit, Rahvan Binicilik, Atlı Okçuluk, Aba Güreşi (Kapışmalı-Aşırtmalı), Şalvar Güreşi, Kuşak Güreşi, Geleneksel Kızak, Atlı Kızak olmak üzere 8 branşta faaliyet gösteriyoruz. Federasyon olarak hedefimiz; Türk Kültürünün önemli parçalarından olan ve gönülden yapılan geleneksel sporlarımızı çağın gerektirdiği bilimsel gelişmelerle destekleyebilmektir.” dedi.