Arzuladığımız Takım Bu Değil

A Milli Futbol Takımı’mız Lüksemburg karşısında varlık gösteremedi. Üç akında üç gol atan rakibi karşısında beraberliği uzatmalarda yakaladı. Defans çok kötü. Orta saha kurgusu yanlış. Santrafor yok. Bazıları sevinebilir. Ama ben ilk dört maçını gol yemeden bitiren takımın bu maçta ölü ölüp dirilmesini hazmedemem.

Bizi UEFA B Ligi’nden C grubuna düşüren Şenol Güneş’i anarak başlayalım.

Bugüne kadar C Ligi’nde oynadığı dört maçta gol bile yememiş takımın yerinde yeller esti.

Hep geriye düştük. Arkadan geldik. Attığımız üç golün biri penaltı. Diğeri kendi kalesine…

Rakip hem sağdan hem soldan hızlı akınlarla kalemize geldi.

Bazıları “Aldığımız puanla UEFA Uluslar Ligi B Grubuna yükseldik.” Diye sevinebilir.

Ben bugüne kadar oynadığı dört maçta gol yemeyen A Milli Takım Lüksemburg karşısında seyrettiğimiz takımla uzak yakın alakalı değildi.

Ferdi kendi takımında sağ- sol-ileri uç oynarken burada nedense orta sahaya konuldu.

Güya teknik direktör kendisini “üç yıl önce seyretmiş orta sahada iyiymiş”

Yahu aradan üç koca yıl geçmiş oyuncu gelişmiş ve yeni pozisyonlarda çok başarılı olmuş. Sen bunu neden pasifize ediyorsun?

Kaan Ayhan kötü günündeydi. Ayağındaki topu rakibe kaptırdı ve sonucu gol oldu.

Zeki Çelik vasattı.

Ama takımın en kötüsü bence Cengiz idi.

Aldığı her topu ezdi.

Rakibe çalım atacağım derken kendisi refüze oldu.

Enes Ünal’ın bu takımın santrafor mevkiini dolduramadığını cümle alem gördü.

Ne yazık ki maç boyunca sahada kaldı.

Orta sahada İrfan Can ile başlasan, Ferdi’yi alıştığı noktada değerlendirsen olmaz mı?

Ben ikinci yarıya başlarken Kuntz’un Ferdi’yi sola alacağını ve orta sahaya İrfan Can’ı alacağını düşünmüştüm.

İkinci yarıya Serdar Dursun ile başlamasını bekliyordum.

Hiç biri olamadı.

90 dakikanın sonunda ben takımın milli ruhunu kaybettiğini düşündüm.

Rakibin attığı üç gol de hazırlıklarla yapılan çalışılmış versiyonlarla geldi.

Lüksemburg gibi küçümsediğimiz, bizden kalite ve oyun olarak çok gerilerde olan takımdan üç gol yedik.

Bu takımdan üç gol yemeyi hazmedemiyorum.

Birinci gol de maç boyunca sırıtmayan iyi oyunculardan biri diyebileceğim. Eren Elmalı hata yaptı. Topa müdahale ettiğinde o müdahalesi topu taca atabilmeliydi. O topu rakibin önüne yükseltmek yerine kalesini terk etmiş Uğurcan’ı da düşünerek gerekirse kornere atmalıydı.

Gecede yürekleri serinleten, ilk milli maçına çıkan İsmail Yüksek’in muhteşem golü.

Düşünebiliyormusunuz gecenin kurtaranı sonradan takıma çağrılan iki oyuncu…

Sonuç

Bu takım birinci yılını dolduran Stefan Kuntz’un eseri. Kurgu yanlış,değişiklikler yanlış.

Oyunu doğaçlama oynamaktan bir an önce vazgeçmeli ve takımı ruhuna döndürmeli.