Kartal’ın Sürpriz Golcüsü!
Teknik direktör arayışlarının devam ettiği bir dönemde Beşiktaş, ezeli rakibi Fenerbahçe karşısında 2 gol atmasına karşın çok arzuladığı 3 puana ulaşamadı. İki defa skorda geriye düşen Kartal, Josef’in harika golleriyle skora ortak oldu.
Cem Çetin
Josef de Sousa… Beşiktaş’ın orta sahasındaki dinamosu. Özellikle savunma performansıyla tanınan Sambacı, kritik maçlarda hücumda da etkili oluyor. Geçen yıl Vodafone Arena’daki Galatasaray maçında fileleri havalandıran Josef de Sousa, bu akşam da Fenerbahçe’ye iki harika gol attı. Ne G.Saray ne de F.Bahçe Josef ayarında bir ön liberoya sahip…
Baskı sonuç vermedi
Derbi maçına Beşiktaş iyi başladı. Rakip sahada baskı yapan Kartal, topa sahip olduğunda hücum etmekte zorlanınca baskılı oyun sonuç vermedi. İlk golü bulan taraf ise F.Bahçe oldu. Ceza sahası içinde top Larin’in koluyla buluşunca hakem Fırat Aydınus tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Mesut klas bir vuruşla skoru 1-0 yaptı.
Skorda geriye düşmesine karşın Beşiktaş, oyunu F.Bahçe sahasında oynamaya devam etti. Ancak çalışılmış etkili hücum setlerine sahip olmayan Beşiktaş, rakip kalede çok fazla tehlike yaratamadı. Maç boyunca Beşiktaş, Ghezzal’ın soldan yaptığı ortalar ve duran toplarla rakip kalede gol aradı. Ne var ki goller, gecenin sürpriz ismi Josef’ten geldi.
Josef’in becerisi
Beşiktaş’ın iki golünde de Josef’in becerisi söz konusuydu. İlk golde Batshuayi’den aldığı topu etkili bir vuruşla filelere gönderdi Sambacı…İkinci golde ise Rıdvan ceza sahası içine çok iyi bir top kesti. Bu topu Josef, yaptığı koşuyla yakalayıp, harika bir kafa vuruşuyla Beşiktaş’ın ikinci golünü attı.
Josef’in attığı ikinci golü, aslında Larin ya da Batshuayi atması gerekirdi. Ancak Beşiktaş’ta hem Larin hem de Batshuayi yeterince topsuz koşu yapmadıkları için topu ayaklarına ya da kafalarına bekledikleri için pozisyon bulamıyorlar. Ayrıca Larin’in Beşiktaş hücumlarını bozduğu da bir gerçek. Geçen haftaki Kayseri maçında Larin çıktıktan sonra Batshuayi iki gol atmıştı.
Güven’e 10 dakika!
Bu akşamki maçta Beşiktaş’ın nöbetçi patronu Önder Karaveli yeterince cesur değildi. Çünkü Karaveli; geçen hafta maçı çeviren Güven’i yedekler arasında oturtup Larin’i ilk 11’de sahaya sürdü. Bir penaltıya neden olan Kanadalı, yine hiçbir varlık ortaya koyamamasına karşın 78. dakika sahada kaldı. Geçen haftanın yıldızı Güven ise sadece son 10 dakikada oynayabildi. Bu kısa zaman diliminde bir şey yapamadı Güven…
Güven dışında Karaveli’nin bir diğer yanlış tercihi ilk 11’deki Necip’ti. Derbi maçında geçen haftanın başarılı ismi genç Serdar’a güvenmeyen Karaveli, savunmanın merkezinde tecrübeli ama ne yapacağı belli olmayan Necip’i tercih etti. Maçın başında Necip sakatlanıp çıkınca, yerine giren Serdar oldu. Bu değişiklik Karaveli’nin yeterince cesur olamadığının bir diğer göstergesiydi. Maalesef bizim antrenörlerimiz risk almasını bilmiyorlar…
Pereira’nın suçu yabancı olması mı?
Birazda F.Bahçe’den bahsedelim. İki defa öne geçmelerine karşın skor avantajını koruyamadılar. F.Bahçe’nin en ciddi sorunu, kolay gol yemesi. Aslında sezon başında kolay gol yemeyen bir takımken, F.Bahçe nasıl oldu da bu kadar kolay goller yemeye başladı? Gerçek neden 3’lü savunma anlayışı mı yoksa orta sahada yapılan kritik top kayıpları mı? Ayrıca savunma 3’lüsünün sakat ya da cezalı oyuncular olması nedeniyle sürekli değişmesi de birlikte oynama alışkanlığının gelişmemesine neden oluyor…
3 büyükler içinde durumu en iyi olan, 28 puan toplayıp 5. durumdaki F.Bahçe! Ancak bazı çevrelerin sürekli bir şekilde F.Bahçe teknik direktörünün kellesini istemesi, ister istemez F.Bahçe takımını içerden çok kötü etkiliyor. Örnek; geçen hafta Mesut’un gol attıktan sonra Pereira’ya koşmaması gibi… Bu arada Pereira’yı acımasız bir şekilde eleştirenler acaba F.Bahçe’den çok daha kötü bir durumda olan G.Saray teknik direktörü Fatih Terim’e neden tek bir laf bile edemiyorlar?