G-TQCBD7NNX5
DOLAR 34,4865
EURO 36,4135
ALTIN 2.960,77
BIST 9.350,41
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 11°C

Sörfün Kraliçesi: Lena Erdil  

Sörfün Kraliçesi: Lena Erdil   
27.11.2019
A+
A-

Türkiye’de sörfün kraliçesi olarak bilinen Lena Erdil arkadaşımız Mehmet Güney’e yaptığı sporun zorluklarını ve güzelliklerini anlattı. Türkiye windsurf anlamında çok yüksek bir potansiyele sahip, özellikle Ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarımız çok iyi rüzgar alıyor ve sahil şeritlerimizde yerleşimimiz yüksek yani çok sayıda insanın bu sporu yapması için bütün faktörler hazır.

Röportaj: Mehmet Güney

1989 yılında İzmir’de doğdu. İki yaşındayken, ailesi Almanya’ya taşındı ve Lena ilkokulu orada tamamladı. 10 yaşındayken, aile bir kez daha bavulları toplama kararı aldı. İstikamet bu sefer Belçika’ydı. liseyi Brüksel Avrupa Okulu’nda bitirdi. Akabinde yalnızca rüzgar sörfüne yoğunlaşarak geçireceği bir yıllık sürenin PWA dünya turunda aldığı sonuçlara nasıl etki edeceğini görmek için üniversiteye başlamadan önce eğitimine bir yıl ara verdi. Bunun sonucunda da Türkiye şampiyonu oldu ve PWA dünya turunu genel klasmanda altıncılıkla tamamladı.

Liseyi bitirir bitmez kendini tamamen rüzgar sörfüne adamak istemeyen Lena, İngiltere Brighton’daki Sussex Üniversitesi’nde Siyaset ve Felsefe okumaya başladı. Amacı, dünya turundaki konumunu korumak ve üniversiteyi mümkün olduğunca çabuk ve hızlı bir şekilde bitirmekti ki, öyle de oldu.

2011’den bu yana, artık cebinde bir de üniversite diploması taşıyan Lena, en sonunda profesyonel bir rüzgar sörfü sporcusu olmayı başardığı gibi, 2012 PWA Dünya Turu’nu da üçüncülükle tamamladı. 2014’te ise bir basamak daha yükselen Lena, bu kez sezonu Dünya İkinciliği başarısı ile noktaladı.

Aynı zamanda Bodrum, Türkiye’de bir rüzgar sörfü merkezi de işleten Lena ve ailesi, rüzgar sörfü sevgilerini mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmaktan hoşlanıyor.

POLONYA YARISI

Lena Aylin Erdil Salonda da Hız Kesmedi.

PWA Dünya Turu sekiz yıl sonra kapalı mekana uğradı. Lena Varşova’da zirveyi kimseye bırakmadı!

Varşova’da düzenlenen PWA Salon Windsurf Dünya Kupası’nda Lena Aylin Erdil, kadınlar slalom da 2100 puan elde etti ve birinciliğe ulaştı.

2006’dan bu yana kapalı alanda yapılan ilk PWA etkinliğinde ortaya çıkan görsel şöleni, dünya çapındaki binlerce rüzgar sörfü tutkunu organizasyonun resmi sitesinden canlı olarak izleyebildi. Süper finalde ev sahibi sporculardan ZofiaKlepacka’ya karşı yarışan Lena, aldığı iyi startlar sonucunda rakibine şans tanımadı.

Lena, kendini biraz anlatabilir misiniz?

Politika ve Felsefe okumus 26 yasinda profesyonel bir rüzgar sörfçüsüyüm. Sponsorlarım Redbull, Türk Hava Yollari, Oakley ve Bodrumspor. Türkiye Sampiyonu, PWA Indoor Dünya Sampiyonu, PWA slalom dünya ikincisi ve IFCA slalom bayanlar birincisi gibi derecelerim var. Ayni zamanda Bodrum, Ortakent’de ailemle birlikte, “Lena Erdil Windsurf Center” adinda bir Windsörf okulu işletiyorum.

Bu spora nasıl başladınız? Genç bir sporcusunuz, sizi bu konuda kim yönlendirdi?

Annem ve Babam ikisi de sörfçü sanırım beni bebekliğimden beri sörfün üstüne oturtmuşlardır. Yani klasik bir ilk gün hatıram yok, düşünmeye basladığım günden itibaren sörf hep vardı! Sörf ile ilgili her şeyi babamdan öğrendim diyebilirim, kendisi Marmara Üniversitesinde Spor Bilimler Profesörü ve beni profesyonel sporcu olma hedefimde her zaman çok destekledi.

Hayatınızda neler değişti bu sporla beraber?

Üniversiteden sonra, yani son 3 senedir kendimi tamamıyla profesyonel sporculuğa verdim ve spor gereği çok seyahat etmeye basladım. Su anda hayatımı rüzgara bağlı olarak yaşıyorum. Hangi aylarda dünyanın neresinde en uygun antrenman şartları varsa, ben oradayım. Tabii antrenmanlar dışında’da yarışlarımız oluyor ve bunlar için de tekrar seyahat ediyorum. Ama seyahat etmeyi ve yeni yerler ve kültürleri keşfetmeyi çok sevdiğim için bu hiç sorun olmuyor…

En önemli başarınız ne oldu? 2016 planları ve hedefleriniz nelerdir?

Güney Kore’de bu sezonun ilk dünya kupası yarısında birinciliği kıl payı kaybetmek en çarpıcı an oldu. Hem çok üzücü ama aynı zamanda çok da heyecan vericiydi. Dünya birinciliği hedefime ilk kez bu kadar yaklaşmıştım. Hedeflerimde çok fazla değişiklik yok. PWA dünya birincisi olmak en büyük hedefim ve hayalim, bu hedefime ulaşmak için elimden geleni yapacağım.

Kendi yaptığınız alanda, bayan olmanın avantaj ve dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Spor hayatınıza ilişkin en ilginç olay / hikaye nedir?

Yaptığım spor hem çok fiziksel hem de çok teknik. Özellikle ince malzeme ayarları, zımparalar ve carbon-epoxy tamirler gibi uğraşlar çok ve normalde sanırım daha klasik bir erkek işi.

Açıkçası en sevmediğim kısmı da bu ama sporum için çok önemli bir parça, keşke daha çok sevebilseydim diyorum, çünkü erkekleri görünce sanki çok severek bu tarz şeylerle uğraşıyorlar, bende mecburiyetten oluyor daha çok.

KADIN ERKEK AYRIMI OLMASI ÜZÜCÜ

Bayan olmanın dezavantajı maddi anlamda daha az ödül parası ve sponsorlardan da daha az para kazanmamız. Bir çokextrem sporda olduğu gibi bayan katılımı erkek katılımına göre daha az olduğu için bu tarz bir haksızlığın normal olduğunu düşünüyorlar.

En ilginç hikâyeniz nedir?

Güney Afrika’da rüzgar sörfü yaparken bazen iyi dalgaları seçmek için baya denize doğru açılıyoruz. Bu sefer tam dönüşümü yaptıktan sonra önümde beyaz bir hayvan görmem ve ona çarpıp düşmem bir oldu. Daha düşerken çığlık çığlığa kaldım. Köpek balığı olduğunu anladığımda hemen boardumun üzerine çıktım ve etrafıma bakmaya başladım. 5 metre ileride gezinen köpek balığı yüzgecini de görünce artık hiç şüphem kalmadı ve hayatımın en büyük korkusunu yaşadım!

Boardumun üzerinde oturarak sakin olmaya çalıştım ve ne yapmam gerektiğini düşündüm etrafta başka bir windsörfçü daha vardı onu çağırdım ama o da köpek balığını görmüştü ve beni beklemek istemedi. Tekrar harekete geçebilmem için suya girmem gerekiyordu ama 5 dakika hareketsiz ve yüzgeç’e bakınarak oturdum. Sonunda yüzgeci göremeyince iyi bir sağanak yakaladım,suya inmem ve kalkmam bir oldu. Köpek balığı bir kez daha ortaya çıkmadan plaja döndüm. Plajda çok rahatladım, yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.

Hikâye çok inanılmaz ve gerçek olduğuna ben bile zor inanıyorum.Sonuç olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Doğa’da vahşi hayvanlar ile birlikte olabilmenin çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum, daha önceden capetown’da yunuslar, balinalar ve foklar ile sörf yaparken görmüşlüğüm çok var, ama köpek balığına çarpmak gerçekten bambaşka bir duygu!

Ertesi sabah tabii ki tekrar denizdeydim, bu aralar etrafıma biraz fazla bakınıyorum ama korkmuyorum çünkü orası onların yaşam alanı ve çarpıp neredeyse üzerine düştükten sonra bir şey olmadıysa herhalde bir daha hiç olmaz.

Bir gününüz nasıl geçiyor? Nasıl antrenman yapıyorsunuz ve nasıl besleniyorsunuz? Antrenman yaparken en çok ne dinliyorsunuz?

Antrenman stilim dönem dönem değişiyor. Şu anda 2 buçuk ay boyunca Capetown’dayım ve burada zamanımı mümkün olduğu kadar dalgalarda ve deniz de geçirmeye çalışıyorum. Rüzgarın olmadığı zamanlar SUP-surf veya Surf yapıyorum. Çok iyi denge, koordinasyon, kondisyon ve kas geliştiren sporlar. Aynı zamanda ben daha sörfe yeni başlarken tecrübeli bir ağabeyim bana windsurf’de her şey ‘time on thewater’ (suda geçirdiğiniz zaman) ile alakalı olduğunu söylemişti, ve bu felsefeye inanarak her zaman sudaki antrenmanlarıma ağırlık verdim.

Genelde her gün 3-6 saat arası suda oluyorum. Buradaki aşırı soğuk su, sert rüzgar ve büyük dalgalar aynı zamanda çok yorduğu için ekstradan salonda çalışmaya zaman ayıramıyorum. Tabi bahardan itibaren tekrar slalom yarış antrenmanlarım yani sıra özellikle sakatlıkları önlemek için yaptığım sıkı bir fitness programını takip ediyorum. Genelde bu antrenmanları sabah hafif bir kahvaltıdan sonra yapıyorum ve öğleden sonra zamanımı yine slalom antrenmanlarına saklıyorum.

Beslenmeme dikkat ediyorum, her zaman dengeli ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, mutlaka spor öncesi ve sonrası kaslarımı besleyecek şekilde besinler almaya çalışıyorum. Genelde sporcu takviyelerden uzak duruyorum ve besin ihtiyaçlarımı zor olsa bile doğal yemeklerden almaya çalışıyorum.

DOĞA’DA SPOR, “ ÖZGÜRLÜKTÜR “ ÇÖZÜMLERE ODAKLANIYORUM.

Suda antrenman yaparken müzik dinlemiyorum, ama kara antrenmanlarımda Müzik olmazsa olmaz. Müzik antrenmanlarımdan daha çok sevk almamı sağlıyor! Genelde yüksek tempoda spor yapmayı tercih ediyorum ve bunu da en çok drumandbass müzikler eşliğinde yapmayı seviyorum. Özellikle ip atlarken kendimi dans ediyormuş gibi hissediyorum.

Türkiye, sörf anlamında sahip olduğu potansiyeli sizce kullanabiliyor mu? Bu spora olan ilgi istenilen düzeye gelmiş durumda mı? Çocuklarda bu spora başlama yaşı nedir?

Türkiye windsurf anlamında çok yüksek bir potansiyele sahip, özellikle ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarımız çok iyi rüzgar alıyor ve sahil şeritlerimizde yerleşimimiz yüksek yani çok sayıda insanın bu sporu yapması için bütün faktörler hazır! Ancak deniz kültürümüz ve özelikle denizin içinde ve üzerinde spor yapma alışkanlığımız hala çok geride ve bunun çocukların eğitiminden başlanarak değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama çocukların daha zorunlu yüzme dersleri bile almadığı bir ülkede yaşadığımız için sanırım herkes sörf dersleri almalı demek biraz hayali bir yaklaşım olur! Yani şimdiki acı gerçek yüksek potansiyelimizi kullanamamamız.

Çocuklar ortalama 7 yasında başlayabiliyorlar, biraz çocuktan çocuğa değişebiliyor. Windsurf okullarının sayısı gittikçe artıyor ve eğitim kalitesinde de bir gelişme görüyorum, bu yüzden ilginin arttığını düşünüyorum. Windsurf’e başlamak için en iyisi yaz ayları boyunca bir sörf okuluna üye olmak ve mümkün oldukça çok zaman denizde geçirmek. Tabi sahil kenarında yaşıyorsanız en iyisi 12 aylık bir üyelik, çünkü kışın da bir neopren elbisesi giyerek çok rahatlıkla sörfe devam edebilirsiniz!

Spor yaparken doğada olmak sizin için ne ifade ediyor?

Özgürlük ifade ediyor, ve doğada olduğum anlar benim için en mutlu olduğum anlar. Doğada ve özellikle dalgalarda windsörf yaparken başka hiç bir şeyi düşünemiyorsunuz, sadece dalganın malzemenin ve rüzgarın bir parçası olarak hareket ediyorsunuz. Meditasyon yapan arkadaşlarım var ve doğada yapılan bir extrem sporun meditasyona çok benzediğini düşünüyorum. Kafanızı komple boşaltabiliyorsunuz.

Doğada spor yapmak normal hayatımda daha dengeli ve mutlu bir insan olmamı sağlıyor. Genelde problemlerden çok etkilenmiyorum hep çözümlere odaklanıyorum. Bence bu doğa sporun sağladığı bir ruh hali.

Bu sporun gelişmesi için ülkece yapılması gerekenler nelerdir?

Ülkemizin sağladığı muhteşem antrenman olanaklardan dolayı yetişen ve yetişmiş olan çok üst seviyede, dünya şampiyonluklara bile olan sporcularımız var ve bunlara sahip çıkılması gerekiyor. Üst düzeydeki sporcular daha iyi örnek olabilmek için ve profesyonel sporcu hayati sürdürerek ülkemize madalya ve ödüller kazandırmaya devam etmeleri için devletten ve federasyondan desteklenmeleri gerektiğine inanıyorum.

” Ülkemizde windsörf dalında sporcular açısından çıta çok yüksek ve bu da alt yapının gelişmesi için çok önemli bir faktör, bundan sonra herkesin elinden geldiği kadar destek vermesi, ve topluca bu sporu kalkındırmamız gerekir. ”

Lena Erdil Kimdir?

27 Yaşında. Dünya’nın önde gelen kadın sörfçüleri arasında, Almanya’da doğdu, Öğrenim; İlkokul 1995 – 1999 HagenbergSchuleGöttingen / Almanya Orta okul 1999 – 2003 EcoleEuropa©enneBrüxelles I / Belçika

Lise 2003 – 2007 EcoleEuropa©enneBrüxelles I / Belçika

Üniversite 2008 – 2011 University of Sussex, Brighton / İngiltere

Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca biliyor,

Rüzgarın ve yeni zaferlerin peşinde dünya’yı dolaşıyor…

2014 yılında Türkiye liginde 1. ve dünya kupasının ilk yarısında 3.’lük elde etti.

Genç yaşına rağmen Lena, dünya’nın en hızlı kızlarından biri olduğunu ispatladı…

2003 -2008 Türkiye’de tüm genç bayanlar yarışmalarında 1.’lik

Başarı kronolojisi

2006/7 Türkiye bayanlarda 2.’lik

2006 RSX Balkan Şampiyonasında olympic sınıf 3.’sü

2007 IFCA Dünya sıralamasında bayanlarda 5.’lik

2008 PWA Dünya Şampiyonasında 4.’lük

2008 IFCA Gençler Dünya Şampiyonasında Dünya 2.’si

2009 Türkiye Slalom Türkiye Şampiyonu

2011 PWA Slalom Dünya 5.’si

2012 Türkiye Şampiyonu

2012 PWA Slalom Dünya 3.’sü

2013 LuderitzSpeed Challenge Dünya 2.’si

2014 IFCA Dünya Şampiyonası Portekiz Bayanlar Dünya 2.’si

2014 PWA Indoor Slalom Dünya Şampiyonu

2014 Slalom Türkiye Şampiyonu

2014 İki Yarış Sonrasında PWA Dünya Sıralamasında Slalom İkincisi.

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.