2012 Londra Olimpiyat Oyunları ve Türkiye

Pekin’de 2008 yıllında gerçekleştirilen olimpiyat oyunlarına 68 sporcuyla katılan Türkiye, Londra’da bu sayıyı 114’e taşıyarak tarihinin en yüksek rakamına ulaştı.
114 sporcuyla olimpiyat tarihinin en yüksek katılımını gerçekleştiren Türkiye, bu rekor katılımına rağmen madalya alma konusunda istediği başarıyı gösteremedi.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na 16 branşta 114 sporcuyla katılan Türkiye’nin, oyunların daha ilk 9 gününde 61 sporcusu elendi.
2012 Londra Olimpiyat Oyunları’na 114 sporcuyla katılan Türkiye, sporcu sayısındaki yüzde 67 artış oranıyla, 204 ülke arasında 8. sırada yer aldı fakat ne yazık ki sporcu sayısındaki artışı madalya sayısına yansıtamadı. Türkiye Milli Takımı 5 madalya kazanarak, madalya sıralamasında 32. sırada yer aldı.
Londra Olimpiyat Oyunları’na 16 dalda toplam 114 sporcuyla katılan Türkiye, oyunları 2 altı n, 2 gümüş ve 1 de bronz olmak üzere toplam 5 madalyayla kapadı.
Atletizm kadınlar 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin, tarihi bir başarıya imza atıp, olimpiyat oyunları tarihinde Türkiye’ye atletizm dalında ilk altın madalya sevincini yaşatırken, aynı yarışta Gamze Bulut da gümüş madalyanın sahibi oldu.
Tekvando müsabakalarında iki madalya alınırken, bu madalyanın ilki Servet Tazegül tarafından 68 kiloda geldi ve 2012 Londra Olimpiyatları’ nda Türkiye’nin aldığı ilk altın madalya oldu. Tazegül finalde, 2008 Olimpiyatı’nda bronz madalyayı kazanan İranlı rakibi Mohammed Bagheri Motamed’i 6-5 yenerek bu başarıya ulaştı.
Tekvando kadınlar 67 kiloda Nur Tatar, finalde kaybedip gümüş madalya alırken, Türkiye’nin olimpiyatlarda en başarılı olduğu dal olan güreşten ise Londra’da yalnızca 1 bronz madalya alınabildi.
Londra 2012’nin Türkiye için bir diğer önemli noktası ise 52 yıl aradan sonra 2 adet takım ile takım sporlarında temsil edilmesiydi. Kadın Voleybol ve Kadın Basketbol takımları. Ancak, en az yarı final beklediğimiz takımlarımızdan istediğimiz başarı gelmedi ve Londra Olimpiyat Oyunları kadınlar voleybolda Filenin Sultanları, B Grubu’ndaki son maçında ABD’ye 3-0 mağlup oldu ve ancak grup 5’incisi olarak olimpiyat macerasına noktayı koydu.
Ama bütün bunlara rağmen, devlet erkanının sporcuların başarıları ne olursa olsun en azından olimpiyat süresince desteklerini çekmemiş olmalarıdır. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kı- lıç’ın Olimpiyat Köyü’ne yaptığı geziler, ardından yine kendisinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın telefon üzerinden verdiği desteklere de yine bir dereceye kadar saygı duymak lazım.
Son olarak da bu olimpiyatlarda ilk kez yeni ve farklı dallarda yarışan atletlerin “Türkiye buralarda da var!” diyebilmiş olması önemlidir. Bütün dallarda hemen ilk hamlede tüm altın madalyaları toparlayıp sporcuların eve dönmesini öngören kitleler var mı bilmiyorum, ama ben bunun muhteşem bir tecrübe olduğunu düşünüyorum. Çünkü yapay olarak yaşatamayacağı- nız bazı duygular vardır, bunlar ancak ve ancak birinci elden tecrübe ile elde edilebilir. Bir olimpiyat atmosferini de rahatlıkla bu kategoriye alabiliriz diye düşünüyorum. Saygılarımla….