Yanlış Şifre!
Bir çoğumuzun başına gelmiştir belki. Hani paranız bitince ya da acil ihtiyaç durumunda banka kartınızı çabuk çabuk makinaya sokup hızlı bir şekilde şifreniz girersiniz ya… Yanlış… Derken yine aynı… 3.’de de aynısını yaparsanız… Hooppp…
Banka kartı yuttu…
Selçuk Tuna
Nereden mi çıktı şimdi bu. Şurdan…
Dünkü maçtan.
Önce bir takım genel tanımlar, rakamlar falan vereyim, kafanızı bir güzel ütüleyim de sonra sadede geliriz. Siz de okuyup feyz alır, aydınlanırsınız. Çayınızı yanınıza alın, keki eksik etmeyin. Sırtınıza rahat bir şeyler alın. Uzanın, koltuğa yapışın. Başlıyoruz.
Erkekler voleybolunda dünya sıralamasında ilk 10’da yer alan hem de tam ortada yani 5. sırada bulunan bir lige sahibiz. Bunu kafadan atmıyoruz, uzmanlar öyle söylüyor. Bknz;
https://volleyballpassion.com/best-professional-volleyball-leagues-in-the-world/
Bu listede milli takımlarda bizden çok ileride bulunan Fransa (Son dünya ve olimpiyat şampiyonu) Arjantin (Son dünya finalisti) Almanya, İran gibi önemli ülkelerden bile iyiyiz.
Aaa nası yani!
Şimdi de gelelim dünyanın en iyi takımları arasında, anlı şanlı diğer ülkelere rağmen ilk 50’de 4 takımımızın bulunduğu dünya sıralamasındaki durumlarına;
https://volleybox.net/tr/teams/ranking/2022/C/senior
32. sıra dikkatinizi çekti mi? Hani geçen yıl Türkiye liginin şampiyonu olan Ziraatbankkart var ya işte o. Konumuz da o. Ne mi olmuş onlara?
Anlatalım;
Şu anda play-off öncesi ligde 48 puanla 2. sırada bulunan, Avrupa kupasında son 16’ya kalan ancak grubundan çıkamayan Ziraatbankkart bu skorun sonucunda apar topar antrenör değiştirdi. Bu işte nasıl bir iş var, daha lig bile bitmemiş, sezon başı kırmızı halılar sererekten getirdiğin kariyerli teknik adama ne oldu da bu hallere gelindi. Ben anlamadım valla.
Nasıl bir anlayıştır? Nasıl bir yönetimdir bilmem ama görünen köyün kılavuz istemediği de bence aşikar.
Adam, “Uzun yıllardır dünyayı egom aracılığıyla izlemiyorum. Artık ona ihtiyacım olmadığını hissediyorum. Daha iyi gözlemlemeye, anlamaya yardımcı oluyorum; bu şekilde aldığın kararlar pek cesaret gerektirmiyor gibi görünüyor. Öğretemediğim için bırakıyorum. Önemli olan yaptığın işi sevmek. Ortak duygu bireylerin kaynaklarını çoğaltır. Yolculuğun bir kısmını paylaşmak ise hayatı zenginleştirir. Kulüp sayesinde, yolculuğum boyunca tanıdığım tüm Türk arkadaşlara (ve İtalyanlara da) teşekkür ederim. Beni takip ettiği için Gabri’ye teşekkürler” diyip gitti.
Bilmece gibi değil mi? Bu okuduklarınız ayrılan baş antrenör Roberto Santilli’nin sözleri. Dedektif tutup olayın peşinden gidilir yani. Neyse. Diyeceğim o ki kafalar epey karışmış galiba. Böyle olunca da kartı bankaya kaptırdılar işte.
Un beaten
Ondan, bundan şundan bahsediyoruz da bu yıl belki de dünyadaki liglerde 20 maç sonunda hala yenilmeyen kaç takım kaldı (Belki de yok, ama bir ara bakarız ona da) diye hiç sormuyoruz di mi?
Ayıp ediyoruz ve de bunun farkındayız. Halkbank’ın bu seneki mevduat (pardon takım) başarısı süpeeer yani. Kaç maç oldu çıkıp takır takır oynuyorlar. Kübalı soldan vuruyor, ortadan dev gibi adamlar zıp zıp çakıyor, pasörleri (benim adaş) allem kallem doğru adamı havada yakalıyor. Bir dengedir saat gibi işliyor. Kocaman bir tebrik ve de alkış gönderiyoruz.
Dünkü derbiyi de Ankara’da 5 bin kişinin önünde, Ziraatbankkart bandosuna rağmen 3-1 kazandıkları için de ayrıca tebrik ediyoruz. Bu yılın flaş takımına bir kez daha “Aferin” çakıyoruz.
Çay da bitti zaten… Daha fazla vakit çalmadan, şimdilik bu kadar olsun mu?
Laf olsun, torba dolsun diyelim.
Hadi bakiim, hepinize sevgilerimle
Eski Voleybolcu
Not 1: “İyi hoş da, Halkbank’ta da bir şey buldum yani. Oyuncuların durumuna biri baksa iyi olur bence. Her şeyi sıfırlamışlar.” https://www.halkbankspor.org.tr/Takimlar/erkek_a_takimi