DOLAR 32,5622
EURO 34,7286
ALTIN 2.486,36
BIST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C

Dijital Kölelik

Dijital Kölelik

Sorsanız erkeklerin neredeyse tamamı sporla ilgileniyordur. İlgilenmek derken, yaptıkları bir spor yok aslında. Yaptıkları sürekli seyirci konumunda olmak ve düzenli bahis kuponu doldurmak. Bunlar sporla ilgilenmekten ziyade bir alışkanlık olsa gerek. İnsan sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyecek alışkanlıklar hem de.

Ekran karşısında saatlerce hareketsiz bir şekilde ve abur cubur yiyerek seyredilen her maç, anca göbeğe katkı sağlıyor. İleriki yıllarda obezite, şeker, tansiyon ve birçok tedavisi zor hastalığa zemin hazırlıyor. Sürekli spor müsabakalarının bahis kuponlarıyla meşgul olmak da çeşitli sağlık sorunlarına sebep oluyor. Bir süre sonra bağımlılık haline gelen bahis kuponları, insanların ekonomik ve sosyal durumlarını da bozuyor.

 

Maçların seyircili oynandığı günlerde, seyirciler az çok hareket ediyordu. Tribündeki yerini almaktan, stadı terk edene kadar ki mesafe azımsanmayacak kadardı. Az da olsa yürüyordu seyirciler. Tempo tutuyor, tezahürat yapıyor, hop oturup hop kalkıyordu. Efor sarf edebilecek bir ortam vardı, en azından sürekli oturmuyorlardı.

Uzun bir süredir yaşadığımız salgın yüzünden evlerimize kapandık. Hiç olmazsa hafta sonu sahile, ormana, dağa bayıra gidiyorduk. Belki de çok daha fazla hareketli olmamız gereken bir dönemde, iyice kapandık kaldık. Bu dönem kilo almayan kaç kişi vardır bilmiyorum. Evlere kapanmak, daha fazla ekranlara bağımlı hale getirdi insanları. Yalnız maç seyreden erkekler değil, dizi seyircisi kadınlar da aynı durumda. Ekran karşısında harcanan hareketsiz saatler ve sürekli atıştırma isteği sonucu, obezite artacak gibi görünüyor. Ekran derken yalnız televizyonları kast etmiyorum, cep telefonları da bu ekran bağımlılığına dâhil. Bazıları televizyonları çoktan unuttu zaten, maçları ve dizileri bile telefonundan izleyenler var.

Dijital köle haline geliyoruz her geçen gün, getiriliyoruz aslında. Hepimiz farkındayız ama kurtulamıyoruz, çekip alamıyoruz kendimizi. Evlere kapandığımız sürece kurtuluşumuz kolay olmayacak, bu kölelikten. Kırsalda yaşayan insanlar bu konuda daha şanslı, farklı meşgaleler bulabiliyorlar. Bağ bahçe var, belki ilgilenecekleri hayvanları var. Çok fazla eve kapanmıyor, ekranlara dalmıyorlar.

Şehirlerde yaşayan insanlar bu dönem fazlasıyla bunaldılar. Ömründe dağ görmemiş insanların, başını alıp dağlara gidesi var. Kalabalıklar ürkütüyor artık birçoğumuzu, köyümüze dönesimiz var.

Şairin dediği gibi;

“Vaziyet bambaşka vaziyet oldu.

Yaşamak işkence, eziyet oldu.

Arı peteğinde ağulu bal var.

Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var.” (A. Karakoç)

Vaziyet parlak görünmese de siz umutlarımızı karartmayın.

Sağlık ve huzurla kalın.

YORUMLAR

  1. Anonim dedi ki:

    Güzel bir konuya değinmişsiniz. Konuyu ele alış biçiminizde güzel olmuş.