DOLAR 32,3009
EURO 35,1382
ALTIN 2.274,29
BIST 8.806,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 24°C
Cts 21°C
Paz 22°C

Canını Dağlara Veren Dağcı

Canını Dağlara Veren Dağcı

Fikret Emre, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu mezunu. Atama bekleyen bir beden eğitimi öğretmeni. Sporun her türlüsü ile ilgili, çevresiyle uyumlu, sevecen ve dürüstlüğü ile tanınan, sevilen bir insandı.

Özel Haber: Osman Duman

Fikret, daha çok kaya tırmanışı yapan bir sporcuydu. Bu konuda oldukça başarılı idi ve dereceleri vardı.  Muğla – Fethiye’de Mendos Dağı‘nın eteklerinde bulunan evine yakın, kayalık bir alanda sürekli antrenman yapıyordu.

Annesi Füsun Hanım, memur emeklisi ve doğa sevdalısı. Doğa sporları içerisinde aktif olarak rol alan, bir gönüllü. Zirve Dağcılık İzmir şubesinde yöneticilik yapmış bir isim. Fikret, Füsun Hanım’ın tek çocuğu ve yaşama sevinci.

Fikret Emre

Fikret Emre, 12 Mayısta sırt çantası ve cep telefonu ile, her zamanki yerinde antrenman yapmak üzere evinden ayrıldı. Dönmesi gereken saatte, evine dönmedi. Annesi defalarca aradı, cevap alamadı Fikret’ten. Haber alamayınca kayıp bildiriminde bulundu.

Geniş çaplı bir arama kurtarma faaliyeti başlatıldı, Fikret’i bulmak için. Başka şehirlerden, gönüllü ekipler geldi Mendos’a. Arama ve kurtarma çalışmalarına Likya Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü ve Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün gönüllüleri, AKUT, AFAT ve JAK aktif olarak katıldı.

Bir çoban 16 Mayısta, Fikret’i zirveye yakın bir bölgede gördüğünü söyledi. Çobanın tarif ettiği bölgede yapılan aramalar sonuçsuz kaldı, umutlar azaldı.

İçerisinde cep telefonu ve özel eşyalarının bulunduğu sırt çantası, 19 Mayısta bulundu. Çanta gayet düzenli bir şekilde bırakılmıştı, tertemizdi. Arama ekiplerinin umudu yeniden filizlenmişti. Ancak, günlerce süren arama çalışmaları ve bütün çabalar sonuçsuz kaldı. Fikret Emre’nin cansız bedenine 26 Mayısta ulaşıldı.

Arama çalışmalarını, başından beri takip edenler arasındaydım. Bu esnada, Fikret’in annesi Füsun Tanrıkulu ve Likya Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü Başkanı Yıldırım Beyazıt Umurtağ ile telefonda görüştüm. Annesi, bitkin fakat umutluydu. Yıldırım Bey, Fikret’in güçlü bir fiziki yapısının olduğunu, sağ olarak bulmayı ümit ettiklerini söylüyordu.

Bugün, 30 Mayısta Fethiye’de toprağa verilecek, Fikret Emre. Dün otopsisi yapıldı, otopsi sonucu adli makamlara ulaştırılmıştır. Otopsi sonucuna göre, gerekirse adli makamlar soruşturma yapacaktır.

Ancak, Fikret’in ölüm sebebini otopsi yapanlar hariç kimse bilmiyor. Cansız bedeni bulunduğunda, cesedin sekiz veya dokuz günlük olduğu tahmin ediliyordu. Çobanın 16 Mayısta sağ olarak gördüğü iddiası doğruysa, Fikret en az dört gün dağda yaşadı. Bu süre zarfında, neler oldu. Telefonu defalarca çalmasına rağmen, çağrılara neden cevap vermedi. Vahşi ya da zehirli bir hayvanın saldırısına mı uğradı. Başını bir yere çarparak şuurunu mu kaybetti, vücudu susuz mu kaldı gibi, cevabı bulunması gereken bir çok soru otopsi sonucu cevabını bulmuştur.

Likya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulüp Başkanı Yıldırım Beyazıt Umurtağ, Fikret’in antrenman yaptığı kayalıklardan ayrılarak, tek başına dağda yürüyüşü yapmak gibi bir alışkanlığının olmadığını söylüyor. Umurtağ, Fikret’in ölüm sebebinin herkes gibi spor camiasının ve arkadaşlarının da merak ettiğini ifade ediyor.

Fikret Emre, bilinen bir sebeple hayatını kaybetmedi. Çok fazla yorum yapmadan diyorum ki; Fikret’in otopsi sonucu açıklansın, ölüm sebebini bilelim. Kafalarda soru işareti kalmasın.

Sonuçta genç bir sporcu, sevdiği dağlarda canını verdi. Annesinin dağı yıkıldı. Tanıyan, tanımayan herkesin yüreğini yaktı. Bu tarifsiz acı için, Füsun Hanım’a sabır ve başsağlığı diliyorum.

Dağlarda hayatını kaybeden ilk sporcu değil, Fikret Emre. Kayalıklardan düşerek, çığ altında kalarak, donarak hayatını kaybeden, sayıları yüz civarında sporcu var ülkemizde. Son yıllarda dağ ve doğa sporları yapan sporcu sayısı, beklentilerin çok üzerinde bir artış gösterdi. Geçmişte bu sporu yapmış birisi olarak, daha fazla bilgi, dikkat ve tedbirle kazaların ve ölümlerin sayısının azaltılabileceğini düşünüyorum.

Bu sporu yapan yaşlı veya genç herkes, dağlarda, zirvelerde gezen, birer Türk Bayrağıdır. Lütfen dikkat edin, bayrağı yere düşürmeyin.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun Fikret Emre. Gönlümüzün zirvelerinde, dolaşıyor olacaksın.

YORUMLAR

  1. ORHAN ÖNDER dedi ki:

    ALLAH RAHMET EYLESİN, AİLESİNİN VE SEVENLERİNİN BAŞI SAĞOLSUN..