DOLAR 32,5334
EURO 34,9533
ALTIN 2.431,20
BIST 9.717,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

Beşiktaş Hezimetten Döndü!

Beşiktaş Hezimetten Döndü!

Sezon başından beri kötü futbol oynayan Beşiktaş, 3 puan hedefiyle çıktığı Şampiyon Ligi 3. hafta maçında tarihi hezimetten döndü. Sahadan 4-1 mağlup ayrılan Beşiktaş’ta kaleci Ersin yaptığı kritik kurtarışlarla farkın daha da açılmasını engelledi. 4 gol atan rakibin iki topu da direkten döndü.

Cem Çetin

Bahis şirketlerine göre maçın favorisi S.Lizbon’du. Ancak Portekiz takımının Ajax’la oynadığı ve 5-1 kaybettiği ilk maçı dikkate alanlar, Beşiktaş’ın 3 puan için şansının yüksek olduğunu düşünüyordu. Ne var ki maçın başlamasıyla birlikte S. Lizbon, topla çok fazla oynamamasına karşın etkili olan taraftı. Nitekim ilk golü bulan da 15. dakikada Portekiz takımı oldu.  

Beşiktaş’ın savunma hataları

Bu şok gole Kartal’ın cevabı gecikmedi. Kornerden gelen topa faulle karışık bir kafa vuruşu yapan Larin, Vodafone’u dolduran on binlerce Beşiktaş taraftarını ayağa kaldırdı. Ne var ki bu sevinç uzun sürmedi. Kornerleri etkili kullanan rakip, ilk golün kopyası bir golle yeniden öne geçmesini bildi. Lizbon’un iki golünü kafayla atan Coates, stoper mevkiinde oynayan bir savunma oyuncusu. Uruguaylı tecrübeli stoper, ilk Ajax maçında cezası nedeniyle oynayamamıştı ve eksikliği fazlasıyla hissedilmişti.

Bu iki golü gördükten sonra Portekizlilerin, Beşiktaş savunmasının yan toplardaki zaafını çok iyi analiz ettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu acı gerçeği Sergen Hoca’nın kabul etmemesi düşündürücü! Böyle bir gerçek söz konusu olmasaydı, S.Lizbonlu futbolcu birbirinin kopyası bu 2 golü atamazdı. Kazandıkları penaltı pozisyonunda da yine kornerden gelen topa bir kere daha Coates’in kafası vuruşu var. Kaleye giden top, bu defa Vida’nın açılan koluna çarpınca, VAR kararıyla penaltı kaçınılmaz oldu.      

Top bizde, skor onlarda

İlk yarı 3-1 sonuçlandıktan sonra S. Lizbon, ikinci 45 dakikada farkı daha da açabilirdi. Ersin’in kurtarışları, direkten dönen iki top Beşiktaş’ı tarihi hezimetten kurtardı. Süper Lig’te Beşiktaş’ın aldatıcı futbolu çoğu zaman sonuç veriyordu. Ancak bu futbolun Avrupa’da beklentileri karşılamayacağı kesindi. Bu konuda istatistikler önemli bir gösterge Süper Lig maçlarında olduğu gibi Beşiktaş, S.Lizbon karşısında da topa %64 oranında sahip oldu. Demek ki topa sahip olmak, çok önemli değil…Topla ne yaptığınız daha çok önem taşıyor….

Topa sahip olmanın yolu pas sayısından geçiyor. Vida ve arkadaşlarının kendi aralarındaki paslaşmaları sanki Beşiktaş çok iyi oynuyormuş gibi bir duyguya neden olsa da aslında bu paslaşmalar sadece göz boyuyor.  Bu akşamki maçta Beşiktaş 500 pas yaparken, S.Lizbon’da bu toplam 281 ile sınırlı kaldı. İsabetli pas sayısında da Beşiktaş, rakibine 421-191 üstünlük sağladı. Bu kadar çok pas yapmasına karşın Beşiktaş, rakip kadar etkili olamadı.

Lizbon’dan futbol resitali

Topla az ancak öz oynayan ve daha çok koşan S. Lizbondu. Portekizliler toplam şut sayısında Beşiktaş’a 20-9’luk bir üstünlük sağladılar. Ayrıca kaçan net pozisyon Portekizliler için 5 olurken, Beşiktaş’ın toplamı istatistiklere 0 olarak yansıdı. Gol beklentisi ise S. Lizbon için 4,85 olurken, Beşiktaş’ta bu oran 0,96 olarak ölçüldü. Bu sayısal veriler, rakip kalede 4 gol bulan S.Lizbon’un topu ne kadar verimli kullandığını gözler önüne sererken, Beşiktaş’ın da sadece topla oynayıp, üretkenlikten ne kadar uzak olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.

Beşiktaş adına ortaya çıkan bu kötü tablonun 1 numaralı sorumlusu elbette Sergen Yalçın. Eğer bir takımın oyun disiplini yoksa, savunma hataları bu kadar ciddiyse, hücum edemiyorsa, bu olumsuzlukların nedeni teknik direktördür… Neden? Çünkü teknik direktör takımını iyi çalıştırmıyordur… Dikkat ettiyseniz, maç sonrası Sergen Hoca’nın mağlubiyeti şansızlıklara bağlaması, oyundan memnun olduğunu söylemesi, kendi zaaflarının üstünü örtmek içindi. Bu söylemiyle Beşiktaş teknik direktörünün çok yanlış bir strateji izlediğini ve kendisine inananlara tahmin ediyorum büyük bir hayal kırıklığı yaşattı.    

Bu akşamki maçta Sergen Hoca’nın yanlışları, her zamanki gibi oyuncu değişikliklerinde de yaşandı. Örneğin yedekler arasında akla gelmesi gereken ilk iki isim Rıdvan ve Can olmalıyken, Sergen Hoca’nın tercihleri Gökhan Töre ile Kenan oldu. İnanılır gibi değil! Maç boyunca Beşiktaş’ın orta sahası delik deşik olurken neden Sergen Hoca’nın aklına Can gelmedi? Ayrıca solbekte N’Sakala tel tel dökülürken neden Rıdvan kullanılmadı? Bu soruların cevaplarını Sergen Hoca elbette vermeyecek. Bu soruları Beşiktaş yönetiminden birileri Sergen Hoca’ya sorabilir mi?  Hiç zannetmiyorum… O zaman kaybetmeye devam

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.