DOLAR 32,3111
EURO 35,1692
ALTIN 2.279,82
BIST 8.806,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Açık
İstanbul
20°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Basın – Yayın Çalışanları ve Basın Kartı Mevzuatı

Basın – Yayın Çalışanları ve Basın Kartı Mevzuatı

Bazen beklenmedik bir gol yer takımınız. Tribünler sessizliğe bürünür bir anda. Maçı anlatan spiker ne diyeceğini bilemez. Bir kaç teselli sözcüğünün başka söyleyebileceği bir şey de yoktur o anda. Boğazına bir şeyler düğümlenenler olur. Hatta ağlayanları bile görürsünüz seyirciler arasında. Gol atmak veya gol yemek deyimlerini günlük hayatımızda sıkça kullanırız. Hayatımızda yediğimiz goller de çoğu kez beklenmedik zamanlarda gelir.

Bazı insanlar bir forvet gibi hayatı boyunca sürekli gol atarken, bazı insanlar da gol yememek defans yaparlar.

Bir futbol maçının veya herhangi bir spor müsabakasının görüntülerini ve haberlerini bizlere ulaştırmak için kamera arkasında, ekran karşısında emek sarf eden binlerce insanın varlığından haberdar değiliz birçoğumuz. Bizlerin sıcak yuvamızda çayımızı veya kahvemizi yudumlayarak seyrettiğimiz maçları yayına hazırlayanlar, kötü hava şartlarında bile kesintisiz olarak çalışıyorlar. Kahvaltı sofrasında okuduğunuz gazeteyi, siz uyurken birileri hazırlıyor ve baskısını yapıyor. Ne yazık ki bu isimsiz kahramanların çalışma şartları kadar gelir seviyeleri de kötü durumda.

Son yıllarda gazetelerin dijital ortamı kullanmaya başlaması sonucunda, birçok basın çalışanı işsiz kaldı. Medya kuruluşlarının el değişmesinde de en fazla zararı yine çalışanlar gördü. Basın – Yayın çalışanlarına yıpranma payı hakkı tanıyan, 1977 yılında yürürlüğe giren yasa geçtiğimiz yıl AYM tarafından iptal edildi. Yıpranma payı hakkından, basın kartı sahibi olanlar dışında kimse faydalanamayacak. Basın kartı konusunda yapılan yeni düzenleme, birçok basın çalışanına kart sahibi olma imkânı tanımadı.

Basın Kartı Yasası Yeniden Düzenlenmelidir

Basın – Yayın çalışanlarına verilen Sarı Basın Kartı, günlük hayatta bir takım kolaylıklar sağlıyor (şimdi pembe – mavi oldu). Kartın toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanma, kamuya ait müze ve stadyumlara ücretsiz giriş, indirimli tren bileti, araç parkı konusunda ayrıcalık gibi avantajları var. Ancak bu kartı, kontenjan vb. çeşitli nedenlerle ekonomik sıkıntıları bulunan basın çalışanlarından çok azı alabiliyor.

Villasında köşe yazısı yazanlara veya Basın Kuruluşlarının tanınmış simalarına veriliyor daha çok. Yasa ekonomik avantajlarından ziyade protokol boyutundaki avantajları sebebiyle yeniden düzenlenmiş olabilir ancak mevcut yasa yeniden düzenlenerek, ekonomik sıkıntılar yaşayan basın çalışanlarına bir takım avantajlar sağlanmalıdır. Yıpranma payı da sektörde mesai kavramı olmadan çalışan insanların hakkıdır. Bu yönde yapılacak, olası bir düzenleme, basın sektörünün yükünü sırtında taşıyan insanların ekonomik yükünü bir nebze olsun hafifletecektir.

Gazeteci Muzaffer Batumlu

Bir kaç gün önce ebediyete uğurladığımız, Yazı İşleri Müdürümüz Muzaffer Batumlu uzun yıllar boyunca gazetecilik yapmış sevilen bir insandı. Kendisiyle yüz – yüze konuşma fırsatı bulamadım. Ama telefonda bu konuları uzun uzadıya konuştuğumuz zamanlar oldu. Muzaffer Batumlu, gazeteci bir babanın çocuğuydu. Babası Sabit Batumlu, aynı zamanda bir dönem milletvekilliği yapmış, mecliste basın yasası çıkarılması için mücadele etmiş biriydi. Babasının siyasi yönünü değil de gazetecilik yönünü seçmişti Muzaffer Abi. Uzun yıllar yaptığı bu meslekten parasal bir birikim edinememişti. Ancak sayısız dost ve gönül biriktirmişti. Her telefon konuşmasının sonunda, sevgiyle kal hocam diyordu. Gazetemiz ve basın camiası için acı bir kayıp oldu, ailesine ve dostlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

 Huzur içende yat müdürüm, seni özleyeceğiz.

Sağlık ve huzurla kalın.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.