DOLAR 32,3697
EURO 34,9552
ALTIN 2.325,66
BIST 9.080,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Bahçeşehir Basket Üzerine… Hangi Kupa?

Bahçeşehir Basket Üzerine… Hangi Kupa?

Herkesin alkış tuttuğu Bahçeşehir takımı, Avrupa’da adını finale yazdırdı. Ortaya çıkan bu tablo, gerçekten bir başarı öyküsü olmayı hak ediyor mu? Bu sorunun cevabını Bahçeşehir’in izlediği yönetim politikası veriyor…

Cem Çetin

Spora gönül veren bir iletişimci olarak sporun bir manipülasyon aracı olarak kullanıldığını söylemeliyim. Bu satırları okuyan çoğunluk, belki benimle hem fikir olmayabilir. Olmasını da beklemiyorum… Ama anlatacağım sürecin analizinin mantık çerçevesinde yapılması halinde, hem fikir olmayanlarla ortak bir noktada buluşabileceğimizi düşünüyorum… Başlayalım…   

Hangi kupada finaldeyiz!

FIBA Avrupa Kupası’nda Bahçeşehir finale kaldı… Kağıt üzerinde bu bir başarı olarak gözükebilir. Günümüz sporunda başarı sadece final oynamak ya da kupa kazanmakla açıklanabilir mi? Evet, kupa kazanmak bir başarı göstergesi olarak kabul edilebilir. Ama biz Türkiye’de hiçbir zaman “NASIL” sorusunu sormuyoruz. Çünkü sormak pek işimize gelmiyor. Birileri “NASIL” sorusunu sorduğunda ise soran kişileri suçlu ilan ediyoruz, itibarsızlaştırıyoruz ya da spordan uzaklaştırmaya çalışıyoruz… 

Dönelim Bahçeşehir’in durumuna… Öncelikli olarak bu takımımız Avrupa’nın hangi kupasında mücadele ediyor? Bu soruyu KİMSE önemsemiyor… Aslında önemsemesi gereken spor basını! Ancak spor basınımıza bakarsanız yanılırsınız! Çünkü egemen düşünce, her Avrupa Kupası’nın aynı önemde olduğu. “Kupa kupadır” mantığı! Spor ülkesi olmadığımız için kamuoyu da Avrupa’nın hangi kupası olduğuna pek dikkat etmiyor. Takımımızın herhangi bir Avrupa Kupasında oynuyor olması yeterli! 

 4 numaralı kupa 

Basketbola uzak olanların merakını gidermek isterim… Bahçeşehir’in finale yükseldiği  FIBA Avrupa Kupası, kulüpler düzeyinde Avrupa’nın 4 numaralı kupası!!! Bir sıralama yapmam gerekirse; 1 numara ULEB Avrupa Ligi, 2 numara ULEB EUROCUP, 3 numara FIBA Şampiyonlar Ligi ve 4 numara FIBA Avrupa Kupası. Sporseverlerin bu kupa özelliklerine dikkat etmesi gerekir. Ne var ki ülkenin spor basını, bir üst paragrafta da belirttiğim üzere  böyle bir bilincin oluşmasına uygun bir yayın politikası izlemediği için bu konuda bir farkındalık oluşmuyor. 

Bu eleştirileri okuyup, “Sorun nerede?” diye bir soru aklınızdan geçirebilirsiniz. Bu sorunun cevabını vermek için yukarıdaki bilgileri paylaştım. Avrupa’nın 4 numaralı kupasında adını finale yazdıran Bahçeşehir, geçen yıl Avrupa’nın hangi kupasında mücadele etmişti? Hatırlayan var mı? Tahmin ediyorum yoktur… Hemen cevabı vereyim: 2 numaralı kupasında yani ULEB EUROCUP’ta. Peki ne yaptı? 10 maçta  2 galibiyet alıp, ilk turda havlu attı (Her maçını salondan izlediğimi belirtmeliyim).

Yanlış yönetim stratejileri   

Geçen yıl EUROCUP’ta kimlerle oynadı Bahçeşehir? Sıralayalım; Bourg, Kazan, Joventut, Partizan ve Venedik. Zorlu grupta Bahçeşehir’in gücü pek bu takımlara yetmedi. Ama oynadığı basketbol ve organizasyon alkışı hak etti. Ben kulübünü bu heyecan verici süreci devam ettireceğini düşünürken, hangi akla hizmet ise Bahçeşehir, bu kıymetli organizasyonu bıraktı ve FIBA’nın 2 numaralı Avrupa’nın ise 4 numaralı kupasına yöneldi. İnanılacak gibi değil! Peki rakipler kimdi? Iraklis, Mornar, Leiden, Lions, Bakken Bears, Saratov ve Sporting Lizbon…. EUROCUP’taki rakipleri düşünün bir de FIBA Avrupa Kupası’nda…..

Bahçeşehir; Avrupa Kupalarında kendini 4. kategorideki kupaya layık görürken, öyle flaş transferler yaptı ki, ULEB EUROCUP’ta mücadele eden kadrodan daha pahalı bir kadro kurdu! Aklıma ilk gelen isimler: Kazan’dan Jammal Smith, Kızılyıldız’dan Langston Hall, Dijon’dan Richard Solomon, TT’den Muhammed Baygül, Bursa’dan Oğuz Savaş transfer edildi. Böyle bir kadroyla Bahçeşehir’in Avrupa’nın 4 numaralı kupasında değil, 2 numaralı kupasında oynamasını isterdim… Bu arada Bahçeşehir’in yarı finalde elediği Hollanda takımı Leiden’ın bütçesinin en fazla 1 milyon euro olduğunu belirtmeliyim…

Ülkemizde kulüp yöneticileri spor kültüründen çok uzak olduklarından, istedikleri tek şey, mümkün olan en kısa yoldan “BAŞARI” oluyor. Günümüzde kulüpler organizasyonlarında Avrupa’da başarılı olmak, artık ülke sınırları içinde başarılı olmaktan daha kolay!  Yeter ki siz paradan haber verin!!! Türkiye Ligi’nde play-off’a kalabilmek için çırpınan Bahçeşehir, Avrupa’da kupanın 1 adım uzağında… Tabii hangi kupanın diye sormak gerekiyor? Bu şartlarda bu kupa kazanılsa ne olur kazanılmazsa ne olur?  Kupa kazanılırsa Bahçeşehir başarılı mı oldu diyeceğiz. Bu sorunun cevabını size bırakıyorum…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.