Zaman Kaybı
M.Başakşehir – Galatasaray artık sezonun keyifli geçecek nadir maçlarından biri olarak gözüküyordu. Başakşehir Avrupa’yı zorlamak için 3 puan almak isteyecekti. Galatasaray ise iyi bir konumda bitirmek istiyordu. Böyle bir maç bizleri bekliyordu.
Ufuk Ağca
Galatasaray maça etkili başladı. Başakşehir ise bildiğimiz gibi ayağa top yaparak kontrollü oynayarak başladı. Emre hoca bu maça genç oyuncularına şans verdi. Gol pozisyonları olan bir mücadele seyrettik.
Konuk ekip baskıyla, Başakşehir’i çıkartmamaya çalıştı. Ev sahibi ise kısa paslarla bu baskıyı kırmaya çalıştı.
Temposu yüksek bir maç seyrettim. G.Saray, orta alanı çok kalabalık tuttu. Ev sahibinde orta saha oyuncuları ceza sahasına çok atak yaptı.
Emre Belözoğlu, bu sistemi takımında sağlamış.
İki hocada birbirlerini iyi analiz etmişler. Ev sahibinin en zayıf bölgesi stoperleriydi. Galatasaray takımının en iyilerinden Kerem yine çok çalıştı.
Galatasaray ligi çok önceden bitirmişti.
Torrent‘e sormak isterim; genç oyuncularından iki tanesini niye oynatmazsın bu maçta? Çünkü bu genç oyuncuları hata yapınca baskı altına alırsan, askerdeki gibi sıracılık yaparsan oynatamazsın. Genç oyuncuların karakterleriyle oynamayın.
Konuk ekip ilk isabetli şutunu 44. dakikada çekti.
Eşitliğin bozulmamasının sebebi Galatasaray’ın ilk 10 dakikadan sonra defansa çekilmesiydi.
Başakşehir ise 35 dakika daha üstün oynayan taraftı.
Pozisyon anlamında iki takımda yeterli değildi.
Ev sahibinin pas oranı yüzdesi yüksekti. Başakşehir bütün ataklarını kanatlardan yaptı. Konuk ekip de baskıyı ordan yedi ama Galatasaray’ın orta saha oyuncuları Taylan ve Berkan çok yetersiz. Yakışmayan bir orta saha. Bu maçta Galatasaray takımının mücadele gücü iyiydi.
İkinci yarıya iki hocada değişiklik yapmadan başladı.
Galatasaray’da kazanmak için oynayacak bir kadro değil, berabere bitirmek isteyen teknik direktör takımı seyrettim.
Saman alevi gibi bir maç oldu.
Başakşehir oyunda ritmini yakalamaya başladı. Galatasaray için zor bir ikinci devre oldu. Maçın en güzel anlarından biri Tolga Ciğerci’nin şutuydu. Galatasaray’ın hocası yine değişikliklerinde geç kaldı.
Başakşehir devamlı şut denedi. Oyuna hakim oldu.
Blok aralarını çok iyi kullandı. Galatasaray ise silik bir futbol ortaya koydu. Pulgar’ı oyuna sokmak ise tam bir fiyaskoydu.
Oyunu okuyamamak budur. Konuk ekip Berkay’a bir çözüm bulamadı. Genelde ataklar Berkay’la şekillendi.
Bence Marcao bu takımın anahtarı. Başakşehir değişiklikleri “IN”, Galatasaray’ın oyuncu değişikleri “OUT”.
Başakşehir takımında Lima oyunu çok aksattı. Acemice işler yaptı.
Son dakikalarda ise Galatasaray’ın cılız baskısı vardı. Ama eşitlik bozulmadı. Emre hoca iyi oynamalarına rağmen 1 puana üzüldü.
Galatasaray’da ise en iyi oynayan oyuncu Muslera‘ydı.
Maçın bitimine kadar etkisi olmayan, Babel oyunda kaldı. Barış Alper ise 90+2’de niye oyuna girdi?
Babel’in yapamadığını 2 dakikada pozisyona girerek yaptı.
Keyifsiz bir maç, 0-0 bitti.
M.Başakşehir – Galatasaray maçı “Zaman Kaybı” bir maç oldu.
İyi oyununa rağmen, ev sahibi 3 puan alamayışına üzüldü. Galatasaray ise uzatmalarda 3 puanla Florya’ya dönebilirdi.
Hakem Fırat Aydınus bu maçta fiziksel ve beyinsel olarak formdaydı. Maçı oynatmak istedi. Keşke bu maç gibi hakemlik hayatında konuşmadan maç yönetseydi. Bence Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi hakem.
Hakemliği bırakınca bence MHK Başkanı olabilecek ender isimlerden.
MHK’nin Fırat Hoca’ya ileride çok ihtiyacı olacak.
Puanım 8 olsun.
Büyük Ailem; Kalın Sağlıcakla…
Ufuk bey Başak Şehir-Galatasaray maç yorumunuza katılmamak mümkün değil.Yerinde tesbitler.Tüm yazınızı Sonuna kadar hak vererek okudum.