Play Offf’lar

Başlığa aldanıp da kimse sıkıldım falan zannetmesin. Benim derdim başka. Laf gediğine (*) gelince de orada anlatacağım. Şimdilik bu hafta neler olmuş, nasıl maçlar ekranlara dolmuş ona bakalım…

Selçuk Tuna

Go dedik, yarım kaldın Arkas

Tam demiştim ki hah işte Halkbank’ı ilk maçta 3-1 yendi benim İzmirliler. Orada yani evde de bu işi bitirir filan diye umut etmiştim ama olmadı. Yalan yok ben dışardaydım, geldim bir baktım ki maç 2-1 Arkas önde. İş bitti derken, kenarda soru işareti yüzlü bir adam ve yardımcıları maçı bitiremediler yani. Bence Arkas kenari yönetiminin derdi şu; maçı aynen sizin, benim gibi onlar da seyrediyorlar. Manşet falan zaten yokkk, servislerde de istatistik tutmasalar da olur ama (bir çoğu kaçıyor da o yüzden ) takım yine de ilk 4’te. Atillaaa olm. Nedir bu yani? Hayat, Hoag ailesinin öve öve bitirilemediği instagram yayını gibiyse dünya o ne ala!

Ama olmuyor işte. Kenarda sakat sakat maça bakan Halkbank’ın Kübalısı bile maçın sonunda sahaya girip, “Yauu inanamadım, nasıl bu işi Ankara’ya taşıdınız diye”  Arkaslıları tebrik etti, yani… İzlediniz mi? Size soruyorum ARKAS BENCH’i.

Aferin Ekşi pasör

Babası (Mustafa Ekşi)  ile karşılıklı çook oynamışlığım vardır. Slm. Muhterem… O da aynı oğlu gibi karşıya yan yan bakıp. “dur bakalım daha neler olacak” gibisinden kendi içine konuşur gibiydi. “Ziraatbankkart”  adlı dünyada eşi benzeri görülemeyecek derecede açıklayıcı ve de uzun kulüp takımının oyun kurucusu Arslan genç-geç yaşının ve de deneyiminin olgunluğuyla takımını finale taşıdı; 3-0 ikinci maç sonucu oldu. Bir ara dere geçerken antrenör değiştirdikleri için onları eleştirmiştim ama Arslan takıma hakim olmuş belli ki. Öyle ya da böyle çiftçinin bankasının Atm kartı finale kaldı yani. İlk finaliste tebrikklerrr… Şampiyon olurlarsa kimse şaşmasın haa, benden söylemesi.

Bu arada bir de sevimli maskotları (pek bi mutlu bakıyor) “Top adam” var ki maça ayrı bir anlam katıyor, aynı bandoları gibi.

Saçlara balyaj, İran bileği filan

Olmadı işte. Maçı kaybeden Sarı Lacivertli erkeklerden bahsediyorum. Onlar da sezon ortasında pasör ve de ekip değiştirdiler ama kısmet buraya kadarmış işte. Yalnız bir gerçek var ki onu da tarihe not olarak düşelim de sonra kimse unutup, ardından oyalanmasın. Dünyanın en iyi 5 pasöründen birini alıyorsun ama İranlı ortadan oynamayı sevmiyor işte, haberiniz ola. Halbuki ısrarla ve de varyasyonlu top atsa, karşı taraf biraz daha şaşıracaktı. Ortadan dev gibi adamları olan takım 3 ve 6 numarayı kullanmadı işte… Benden söylemesi; orta oyuncu İranlıyı niye göndermişler şimdi anlaşıldı! Geçmiş olsun, sezon Finish FB..

Thy az kaldı bankayı kapatacaktı!

Maçın başında baktım. Volleybank oyuncuları, poz veriyorlar filan… Milli damat hanımla göz göze diz dize iyi de 1 saat sonra oldu sana 2-1… Aaaa ne oldu, nasıl falan derken zar zor Vakıfbank işi 5. sete uzattı. Dünyada benden daha instagramlısı yok tadında, sağa sola alt dudak büken orta oyuncumuz var, kenardaki “özel” foto muhbirlerine de (aslı Muhabirdir ama, ama son dönemde gazetecilik mesleğinde de böyle orası burası oynayanlar bol bulunmaktadır.) güzel poz veren, hava yapan bazı gençler geç uyandılar. Buna 4. sette Milli damadın “ …ne haliniz varsa görün diyerekten…” kenarda tabletten maç seyretmesi de etki etti bence. Ama maçın en güzel anı; 5. sette Thy kaptan pilotu Abondanza’nın molada ellerini ve de belini titreterekten oyunculara verdiği taktik oldu… “yaaauu ne oluyor, ne heyecan yaptınız gençleeeer…” mi dedi bilmem ama ben öyle anladım. Ama yanılmış da olabilirim.

Bir başka yanılmış olan da kim mi?

Eczacıbaşı… Sonradan olma Dynavit. (İlaç değildir takviye edici haptır) Neden mi.? (*)  Sezon başında Nalan hanımın geceyarısı operasyonuyla, pastacı Motta’nın yatağında uyurken görevden alınmasıyla başlayan al takke ver külah takım dizaynı sonucunda, Cev Challenge kupası alınmış olmasına rağmen, menajer Atilla (Bizim eski Selim Sırrı Tarcan spor salonunun büfecisidir) ve de Men in Black Ferhat beyin dominasyonunda bu takım en sonunda bu hale geldi işte. Hadi Kardeşim hadii bakiim… Seneye başka iklimlere, başka French connectionlara. Eczacıbaşı böyle etkisiz olmadı hiiiç. Tiger’im peluş kaplanıma da gün yüzü göstermediniz bu sene. Yok Şahin kardeşlermiş, yok Sacit beymiş geeeççç

Salonda boydan boya “Hazırsan oynayalım” yazıyor da kim hazır ki? Maçta, Maja yok (bağırsak enfeksiyonu). Hande, 3. sette gözünden sakat (çoook geçmiş olsun bu arada, nazar değdi yani..) Yasemin sezon başından yok… (Ona da büyük geçmiş olsun) Son set, oldu bize tam amatör küme 25- 15. Maçın sonucu 3-1. Fenerbahçe Opet bi kez daha fulledi. Alkışşş  (Eczacı’nın bu sene FB’ye galibiyeti yok bu arada, haberiniz olsun…) Kızdım bak şimdi. Neyse,

Yarı finallerin özeti= Türk Voleybolunda Erkeklerde Ankara, Kadınlar İstanbul’da.. 

Hadi hepinize iyi zamanlar olsun, bir ara yine görüşürüz.

Herkese sevgilerimle,

Eski Voleybolcu

Not: Salon full doluydu da, bir kişilik yer boştu… Koç gibi Ali bey yine mi maçta yok galiba. Öyle dediler. Aziz Uğur abi bir daha ki maça sizi bekliyoruz… Hürmetler…