DOLAR 32,5868
EURO 34,8351
ALTIN 2.495,48
BIST 9.636,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

Kiralık Seyirci

Kiralık Seyirci

İspanya’nın ev sahipliğini yaptığı 1982 dünya kupasının başlamasına günler kala, eve televizyon almak çabalıyordum. Şehirdeki tüm satıcıları gezmiştim, ellerinde tek bir televizyon kalmamıştı. Bir kamu kurumunda çalışan abimiz “Bizim kantine yirmi tane televizyon gelmiş ama isteyen çok. O yüzden kura çekimi yapılacak.” dedi. Gittik kura için adımızı yazdırdık. Ertesi gün kura çekimi saatinde kantinde hatırı sayılır bir insan kalabalığı vardı. Bazıları eşi ve çocuklarıyla gelmişti. Başvuru sayısı kadar not kâğıdı hazırlandı. Kağıtlardan yirmi tanesine, birden yirmiye kadar rakam yazıldı. Sonra boş ve dolu kağıtların tamamı mukavva bir kutu içerisine atıldı. Kura çekimi başvuru sırasına göre yapılıyordu, ben son sıralardaydım. Boş çeken kantini terk ediyordu, kalabalık giderek azalıyordu. Geriye on onbeş kişi kaldığımızda kutuda, altı yedi tane dolu kura kâğıdı vardı. Dolu çekme şansım yüksekti, buna rağmen işi şansa bırakmak istemiyordum. Elimi kutuya soktum ve birkaç kâğıdı yokladım. Kağıtlardan birisi kalemin fazla baskısı sonucu biraz kabarmıştı. Çektim kâğıdı komisyon başkanına uzattım. Çektiğim kâğıt dolu kağıtlardan birisiydi.

Fakat iş bu kadarla bitmiyordu. Televizyonlar çok pahalıydı, o yüzden bir yıl taksitle satılıyordu. Senet imzalamam gerekiyordu ama reşit olmam için daha iki ay vardı. Yine kurum mensubu abimiz devreye girdi, senetleri onun adına yaptık. Uzatmayalım başka bir yerden de anten aldık, evin yolunu tuttuk. Evde babam hariç herkes çok mutlu olmuştu, para babamdan çıkacağı için pek memnun değildi. Zaten maç konusu ilgi alanına girmiyordu, kendi ifadesiyle top işinden pek hazzetmiyordu. O yıllarda televizyon tek kanal üzerinden yayın yapıyordu. Kanal değiştirme şansı olmadığı için tüm maçları doya doya izlemiştim. Televizyon siyah beyaz, ülkemizde o yıllarda renkli yayın yok zaten. Fakat İspanya maçları tüm dünyaya renkli servis ediyor, altyapısı yetersiz bizim gibi ülkeler siyah beyaz olarak seyrediyordu. O tarihte birçok evde de televizyon bulunmuyordu. Kahveler, pastaneler maç seyretmek isteyen insanlara dolup taşıyordu. Ülkemiz şampiyonada yer almıyor fakat insanlarımız kendince herhangi bir ülkeyi destekliyordu. Brezilya ve Almanya en çok desteklenen takımlardı. Gol atılınca, gol sesleri caddeleri sokakları inletiyordu.

Nihayet kırk yıl sonra bir başka dünya kupası heyecanı başlıyor. Ama bu şampiyonaya seyircinin fazla bir ilgisi olmadığı konuşuluyor. Kupa finallerinin oynanacağı ülke ve zamanlama ilginin az olması konusundaki etkenlerden. Başka bir etken de stadyum ve çevresinde uygulanacak olan alkol yasağı. Yine bir başka etken Katar’da eşcinsel yaklaşımların suç olarak kabul ediliyor olması. Dolayısıyla aykırı gruplar ülkeye gelmek istemiyor. Tribünlerdeki açığı kapatmak için Endonezya ve Pakistan’dan para karşılığı seyirci getirildiği konuşuluyor. Bakalım ekran reytingleri yayıncı kuruluşları tatmin edecek mi? Yoksa ilgisizlikten ekranlar da nasibini alacak mı?

Kırk yıl sonra bende de o eski heyecan yok. Benim akranlarımın da heyecanlı olabileceğini sanmıyorum. Şimdiki gençleri biliyorsunuz, birçoğu ekran başında maç bitene kadar sabreder mi sizce? Reytingleri yükseltmek için de kiralık seyirci bulunabilir mi?  Ben de bu dünya kupasının sönük geçeceği kanaatindeyim. Vuvuzelaların kafa ütülediği Güney Afrika kupasını bile arayacağız gibi görünüyor. Bir de ünlü bir kâhinin stadyum üzerine uçak veya benzeri bir şeyin düşebileceği iddiası var. Olur mu dersiniz?

Sağlık ve huzurla kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.