İNANMIŞLIĞIN ZAFERİ!

Pek de parlak başlamayan sezonda birçok sıkıntıyı aşmayı başaran Galatasaray, 2014/2015 sezonunu zirvede tamamlayarak 20. şampiyonluğunu ilan etti ve göğsüne 4. yıldızı takmayı başardı

Anıl Budak

Son yıllarda görülmemiş bir lig yarışının ardından Galatasaray, ligin bitimine bir hafta kala şampiyonluğunu garantileyerek 2014/2015 sezonunu zirvede tamamladı. Sarı-Kırmızılı camia için büyük anlam taşıyan 20. şampiyonluk 4. yıldız anlamına da geliyordu. Türkiye’de ilk kez bir takım göğsünde 4. yıldızı taşıyacaktı. Sezona bu amaçla başlayan Sarı-Kırmızılılar, sıkıntılı süreçlerden geçse de hedefe ulaşmasını bildi.

Aslında sezon iyi başlamamıştı. 2013/2014 sezonunun başında Teknik Direktör Fatih Terim ile yolların ayrılmasından sonra İtalyan ekolüne geçiş yapan Sarı-Kırmızılılara önce Roberto Mancini gelmiş fakat sezon sonunda istediği transferler gerçekleşmeyince görevinde ayrılmıştı. Sarı-Kırmızılı yönetim; Fenerbahçe ile şampiyonluğun eşit olması nedeniyle -İki takımında 19 şampiyonluğu bulunuyor.- 2014/2015 sezonunu 4. yıldız sezonu olarak adlandırmış ve şartlar ne olursa olsun sezon sonunda zafere ulaşan takım olmak isteniyordu. Bu doğrultu da da hoca arayışlarına geçilmiş ve İtalya Milli Takımının hocası Cesare Prandelli, Mancini’nin ardından göreve büyük umutlarla başlamıştı. Taraftar heyecanlıydı yeni hocalarına ve takımlarına güveniyorlardı. Fakat sezon beklenildiği gibi başlamadı. Takım iyi oynamıyor, kazanılan maçlardan sonra bile eleştiri sesleri yükseliyordu. Prandelli, Florya’da yalnızları oynuyordu. Takım içerisinde kopukluklar vardı. Başkan Ünal Aysal hocanın arkasındayız mesajı verse de o da farkındaydı. Takım iyi değildi. Bir yandan sportif başarıyı isteyen Başkan Aysal, diğer yandan da mali kriz ile boğuşuyor ve Genel Kurul’dan çeşitli yetkiler isteyerek kulübe nefes aldırmanın planlarını yapıyordu. Fakat beklediği yetkileri alamamasını kendisine olan güvenin azaldığı şeklinde yorumlayan Aysal, bu sürecin ardından olağanüstü seçim kararı alacak ve Galatasaray’da her şey değişecekti.

BAŞKAN YARSUVAT

Galatasaray’da 25 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen seçimli olağanüstü genel kurulunda iki aday yarışmıştı. Alp Yalman ile seçim yarışına giren Duygun Yarsuvat, oyların 1777’sini alarak Ünal Aysal’dan koltuğu devralıyordu. Başkan Yarsuvat, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz inanılmaz bir mali tablo ile karşılaştığını söylese de yönetimiyle birlikte müthiş bir çalışma içerisine girerek kısa vadede hem takımı hem de mali tabloyu düzlüğe sokmayı başaracaktı. Prandelli’nin Florya’da çok yalnız olduğunu ve İtalyanca’dan başka dil bilmediği için oyuncular ile arasında ciddi bir iletişim sorunu olduğunun altını her fırsatta çizen Yarsuvat, yardımcısı Abdurrahim Albayrak ve Sportif A.Ş yönetim kurulu üyesi Ali Dürüst ile birlikte tarihi bir kararın altına imza atarak Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in yardımcısı Hamza Hamzaoğlu’nu göreve getirdi.

HAMZAOĞLU TEŞHİSLE GELDİ

Futbolculuk kariyerinde de Galatasaray forması giyen ve şampiyonluk yaşayan Hamza Hamzaoğlu, en acılı gününde babasını kaybettiği bir günde çok sevdiği Galatasaray’dan teklif alırken, bu teklifi düşünmeden kabul ederek, taşın altına elini koymaktan çekinmedi. Florya’da gerçekleşen imza töreninde çok çarpıcı ifadeler kullanan Hamzaoğlu, daha göreve başlamadan asıl sorunu teşhis etmişti. Hamzaoğlu gerçekleşen imza töreninde; ”Galatasaraylı oyuncular mutlu değil. Bizim önceliğimiz antrenmanları keyifli hale getirmek. Oyuncularımın burada gerçekten mutlu zaman geçirmesini sağlamak. Bunu gerçekleştirirken de bir şeyleri birlikte yapmayı becerebilmek. Şu anda takımda biraz bunun eksikliği var. Herkes sahada tek başına bir şey yapmaya gayret ediyor ama bunu beraberce yapmayı tam olarak başardıklarını düşünmüyorum. Biz onları bir araya getireceğiz. Beraberce neler yapabileceklerini görmelerini sağlayacağız. Bunu başardığımız gün de güzel şeylerin olacağını ümit ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

ASLAN SAKATA GELDİ

Dediklerini yapan ve Florya’ya ayak bastığı andan itibaren yüzünde tebessümü eksik etmeyen Hamzaoğlu, her şeyden önce sevgi getirdi Florya’ya. Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak ve Sportif A.Ş yönetim kurulu üyesi Ali Dürüst’ün büyük desteğini ve yardımını alan Hamzaoğlu, takımın birlikte hareket etmesini sağladı. Florya’da artık yeniden kahkaha sesleri duyulmaya başlarken, bu tablo sportif başarıyı da beraberinde getirdi. Ligin ilk yarısını zirvenin 1 puan gerisinde 3. sırada bitiren Galatasaray çok da verimli olmayan bir kamp dönemi yaşayacaktı Antalya’da. Kamp döneminde Sarı-Kırmızılılar, Semih Kaya ve Burak Yılmaz’ın ciddi sakatlıkları ile sarsılırken, defansın kilit ismi Chedjou’nun da milli takımda olması sıkıntının daha da artmasına sebep oluyordu.

TAKIMDAŞLIK RUHU

‘Birbirini sevmeyenler hiç bir zaman başarıya ulaşamaz’ felsefesini takımına oturtan Hamzaoğlu oyuncularından bu zorlu dönemde fedakarlık isterken, Ocak ayı transfer dönemi de tek bir oyuncu transferi yapılmadan geçiliyordu. Sakatlık ve eksiklere rağmen yoluna emin adımlarla devam eden Galatasaray, ligin 23. haftasında karşılaştığı Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup olarak eleştiri oklarının hedefi haline gelirken 24. hafta da bambaşka bir şok yaşanacaktı. Derbi sonrasında karşılaşacağı Başakşehir engelini kayıpsız geçmeyi hedefleyen Galatasaray, 2-0 önde olduğu müsabakada üstünlüğünü koruyamamış ve maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrılmıştı. İki haftada gelen 5 puanlık kayıp taraftarı tedirgin ediyordu. 25. haftada ise rakip Kasımpaşa idi. Galatasaray, ilk yarısını 2-0 geride tamamladığı mücadelenin ikinci ayrısında yaptığı müthiş geri dönüşle sahadan 3-2 galip ayrıldı. Bu maç belki de takımın inancını ortaya koyduğu ve şampiyonluk seslerinin yeniden yükseldi bir maç olarak tarihteki yerini alacaktı. Bu maçın ardından gelen milli aranın ardından Sarı-Kırmızılılar, Karabük engelini de evinde 4-2 ile aşarken, deplasmandaki Trabzonspor maçı istenildiği gibi geçmiyor ve sahadan Galatasaray 2-1’lik yenilgi ile ayrılıyordu. Bu maç şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın yara almasına sebep olsa da Trabzonspor maçının ardından Sarı-Kırmızılılar yenilgi yüzü görmeyecek ve galibiyet serisine başlayacaktı.

GOL ATAN KAZANIR!

Sırasıyla Gaziantep’i 1-0, Akhisar’ı 2-0, Konyaspor’u 1-0, Mersin İ.Y.’nu, 1-0, Gençlerbirliği’ni 1-0, Beşiktaş ise 2-0 mağlup etmeyi başaran Galatasaray, kalesini gole kapatırken, son dakikaya kadar maçlarını bırakmıyor ve kötü de oynasa kazanmasını biliyordu. Türk Telekom Arena’da gelen Beşiktaş zaferinin ardından rakibi Fenerbahçe’nin bir gün sonra oynayacağı Başakşehir maçında Sarı-Lacivertli takımın puan kaybını bekleyen Sarı-Kırmızılılar, büyük bir heyecan fırtınası şeklinde geçen maçta Fenerbahçe’nin Başakşehir ile deplasmanda 2-2’lik beraberlik ayrılmasının ardından 4. yıldız hedefine ulaşmayı başardı.

SELÇUK: İNANDIK VE KAZANDIK

Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu, Başkan Duygun Yarsuvat ve yönetimi camiaya birlik getirirken, kaptan Selçuk İnan ise gelen başarıyı şu sözlerle özetliyordu: ”Sezona kötü başladık. Avrupa’da da istemediğimiz sonuçlar aldık. Teknik direktör değişikliği oldu. Doğruyu söylemek gerekirse bu sene gerçekten aklımızda sadece dördüncü yıldızı takmak vardı. Takım arkadaşlarımı, teknik ekibi, taraftarları ve yöneticilerimizi kutluyorum. Dördüncü yıldızı takacağımıza herkes inanmıştı. Biz de takım olarak kenetlendik ve mutlu sona ulaşmayı başardık.”