DOLAR 32,5878
EURO 34,8455
ALTIN 2.503,43
BIST 9.678,28
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 22°C

Efsane boksörün hayatı kitap oldu

Efsane boksörün hayatı kitap oldu
27.05.2017
A+
A-

 

Türkiye’nin ilk profesyonel boksörü Garbis Zakaryan’ın hayat hikâyesinin anlatıldığı kitap raflardaki yerini aldı.

 Genç yazar Emina Temel’in kaleme aldığı, 87 yaşındaki  Bitlis doğumlu Ermeni asıllı Türk boksör Garbis Zakaryan’ın başarı ve aşk hikayesinin anlatıldığı “Garo Nerdesin” adlı kitap yayımlandı. Pera  Palas Hotel Jumeirah’ta dün gerçekleşen kitabın tanıtım toplantısına, yazar Emina Temel ve Garbis Zakaryan’ın yanı sıra  HDP  İstanbul  Milletvekili Garo Paylan, modacı  Cemil İpekçi ve davetliler katıldı.
Eve katkı için sabahın erken saatlerinde sokaklarda bağırarak gazete satan, aynı zamanda bir çorapçıda çalışan çocuğun 4 kıtada başarılarıyla nasıl bir efsane haline geldiğinin ve ilköğrenimini bile tamamlayamamış Garbis’le, 5 dil bilen bir İtalyan kızı Ersilya arasındaki ölümsüz aşkın lirik bir üslupla anlatıldığı romanda, “6-7  Eylül Olayları”na da başka bir pencereden bakılıyor.
“ÖLDÜĞÜMDE BENİ DE TÜRK BAYRAĞIYLA GÖMERLER Mİ?”
Garbis Zakaryan’ın, bir gazeteye verdiği röportajında yer alan, “Ölürsem beni Türk Bayrağı sarılı tabuta koyup omuzlarda taşırlar mı?” ifadesinden etkilenerek kitabı yazma kararı alan Emina Temel, romanında efsane boksörün şu sözlerine yer vermiş:
“Eski ring arkadaşım, uluslararası boks hakemi Vedat Karakurum’un cenazesindeydim. Tabutu Türk Bayrağı’na sarılıydı. Çok duygulandım. İçimden ‘Ben de milli boksörüm onun gibi’ dedim. ‘Ülkeme çok büyük başarılar kazandırdım, ancak benim adım Garbis, öldüğümde beni de bayraklarla gömerler mi’ diye geçirdim içimden, arkadaşımın ardından gözyaşı dökerken…”
“BU TOPRAKLARIN İNSANIYIM”
Romanda, Zakaryan’ın “6-7  Eylül Olaylarıönda yaşadıklarından bir kesit ise şu şekilde anlatılmış:
“Bağırıp çağıran öfkeli bir güruh yürüyüşe geçmiş. Kulağına ulaşan sözler, içinde bir endişe başlatıyor. Daha da hızlanıyor, bir an önce eve varmak istiyor Garbis. Feriköy’e yöneliyor. Bozkurt Caddesi’ndeki evine…Caddenin girişinde, sahibi Rum olan ünlü bir meyhane var. Çılgınlaşmış insanlar, o dükkanın camını çerçevesini indiriyor, kırıyor, söküyor, yağmalıyor, bir yandan da vahşice bağırıyorlar. ‘Gavurlara’ öfke kusuyor, küfrediyorlar. Yine de o çirkin sözleri üzerine almıyor Garbis. Bu ülkenin gururu olduğunu biliyor. Yıllardır ringlerde ay-yıldızlı formayı göğsünü gere gere taşımış, seyredenleri onurlandırmış, alkışlanmış. Profesyonel boksör olduğunda, yabancı ülkelerde zorunlu olmadığı ve yabancı bir ülke lisansıyla dövüştüğü halde, ringe Türk bayrağına sarınıp çıkmış. Kendinden emin, ‘Bu toprakların insanıyım’ diyor içinden, yabancılığı, gavurluğu üzerine hiç ama hiç almıyor…”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.